“Ekonomik büyüme için KOBİ’lerimizi destekliyoruz”

Dünya geneline baktığımızda, OECD dışı ülkelerdeki işletmelerin yüzde 93’ünü, OECD ülkelerindeki işletmelerin ise yüzde 95’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu görüyoruz. Dünyadaki toplam istihdamın da üçte ikisini oluşturan KOBİ’lerin maalesef, hasılaya katkısı bu rakamlara nispeten daha düşük seviyelerde kalıyor.

Türkiye ekonomisinin gelişmesi ve korunması açısından ise KOBİ’lerimiz, küreselleşmenin beraberinde getirdiği zorlu rekabet ortamında önemli görevler üstlenmeye devam ediyor. Ülkemizde KOBİ’ler, toplam işletme sayısının yüzde 99,8’ini, istihdamın ise yüzde 74,2’sini sağlayarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya büyük katkı sunuyor. Yine, TÜİK verilerine göre, 2015 yılı ihracatının yüzde 55,1’inin; ithalatın ise yüzde 37,7’sinin KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz.

Bu noktada, küresel ticaretteki daralmadan kaynaklı sorunların aşılmasının yanı sıra ekonomide yapısal dönüşümü sağlamanın ve ihracat kalitemizi artırmanın yolunun yatırımcı ve ihracatçı KOBİ’lerimizi desteklemekten ve KOBİ’lerimizi güçlendirmekten geçtiğini biliyoruz. 2008’de baş gösteren ve tüm dünyayı saran küresel krizi en az hasarla ve en çabuk şekilde savuşturan ülkelerden biri olarak diğer ülkelerden ayrışmamızda güçlü KOBİ’lerimizin büyük katkısı oldu. Türkiye ekonomisinin hak ettiği yüksek ekonomik büyüme dönemine ulaşması da KOBİ’lerimizin gerçek potansiyelinin harekete geçmesiyle kolaylaşacak.

tim

KOBİ’lerin önündeki en büyük engellerin başında finansmana erişimde yaşanan zorluklar geliyor. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, ABD’nin ihracatının yüzde 20’sini, AB’nin ihracatının ise yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştiren KOBİ’lerin yaklaşık üçte biri krediye ulaşmada sıkıntı yaşıyor. Dünya genelinde ise KOBİ’lerin yaklaşık yansının finansman başvurulan reddediliyor. Uluslararası çalışan büyük firmalar için bu oramn yüzde 7 civan olduğu düşünüldüğünde, KOBİ’lerin bu alanda yaşadıkları sorunun büyüklüğü de göze çarpıyor.

Türkiye’ye baktığımızda ise özellikle 2016 yılının ikinci yansında hükümetimiz tarafından ardı ardına açıklanan yeni refonıı kararlarıyla KOBİ’lerimizin büyük kazanımlar elde edeceğine inanıyorum. KOBİ’lerimize yönelik sağlanan bu destek ve teşvikler aracılığıyla 2017 yılının Türkiye için bir sıçrama yılı olmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda, özellikle KOBİ’lerimizin en temel sorunlanndan olan finansmana erişim sorunlannı çözmeye yönelik önemli adımlar atıldı. Nefes Kredisi, Cazibe Merkezleri Programı, Kredi Garanti Fonu kefaleti, finansmana erişimde güvence olarak taşınmazlann da kullanılabilmesine imkan tanıyan Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni Kanunu bunlardan bazılan.

Yine aynı dönemde, KOBİ’lerimizin Ar-Ge, inovasyon, tasanm ve markalaşma alanlannda desteklenmesi için de önemli adımlar atıldı. Örneğin, “Terzi İşi Teşvik” olarak adlandınlan proje bazlı teşvik sistemi ile yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek olma niteliklerine sahip yatıranlar “süper yatıran” sayılacak ve yeni modelde yer alan desteklerden yararlanabilecek. Bununla birlikte Ar-Ge, inovasyon ve tasanm faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla harcamalarda vergi istisnası ve bu alanlarda çalışacak personel desteği ile ilgili düzenlemeler yapıldı. Ar-Ge ve tasanm merkezlerine sağlanan destekler genişletildi, 2016 sonuna kadar 500 Ar-Ge, 500 tasanm merkezi açılması hedefi konuldu.

Bunların yanında, KOBİ’lerin mutlak surette varlığını artırması gereken bir alan olan e-ticaret konusuna da değinmek istiyorum. KOBİ’lerin küresel ticarette daha fazla yer edinebilmelerinde e-ticaretin önemi giderek artıyor. KOBİ’ler dijital dünyaya daha fazla entegre oldukça, küresel piyasalardaki gelişmelere ve küresel pazarlara ilişkin çok daha fazla bilgi edinebilme imkanına da erişecekler. Ancak, Türkiye de dahil olmak üzere dünyadaki KOBİ’lerin dyital dünya ile olan bağlantılan istenilen düzeye henüz ulaşamadı. Bu noktada, Amazon, eBay, Paypal, Alibaba gibi platformlar firmalann ihracatlannı artırmalannda önemli rol oynuyor. Ülkemizde de bu alanda dünya trendleri doğrultusunda yeni uygu-lamalann geliştirilmesine ve desteklenmesine ihtiyaç duyuluyor.

Biz de 3 nulyon kişiye istihdam sağlayan 65 bin ihracatçının temsilcisi olarak, KOBİ’lerimizin etkinliğini ve Türkiye ekonomisinin hızlı ve istikrarlı büyümesine katkısını artırmak amacıyla bir ilke imza attık. Sadece ülkemiz için değil dünyada da yeni bir kavram olan finansal okur-yazarlığa dair bilgi ve deneyimleri “KOBİ’ler İçin Finansal Okur Yazarlık” adlı kitapta» topladık. Bu sayede, KOBİ’lerimizin günümüz sosyo-ekonomik koşullannda hem finansal problemleri önceden öngörüp çözebilmelerini sağlamak hem de ülke ekonomisine katkılannı artırmak için finansal okuryazarlık becerilerine sahip olmasını istiyoruz. Unutmamak gerekir ki, sınırlann teker teker ortadan kalktığı günümüz dünyasında, piyasalarda yaşananları okuyabilmek ve önlem alabilmek ancak finansal okuryazarlık ile mümkün olabilir. Bu sebeple, “KOBİ’ler İçin Finansal Okur Yazarlık” kitabımızın bütün KOBİ’lerimiz için bir başucu kitabı olmasım temenni ediyor, başta içeriğin hazırlanmasında emeği geçen FODER (Finansal Okuryazarlık ve Erişim Demeği) olmak üzere, kitaba katkı sunan herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

MEHMET BÜYÜKEKŞİ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir