Güneş Enerjisi Üretiminde Yeni Teşvikler

Türkiye güneş enerjisi alanında Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Yeni teşvikler, 10 kW altı çatı kurulumlarının önünün açılması ve ikinci YEKA ihalesi güneşe olan ilgiyi artırıyor…

GÜNEŞ enerjisi petrol ve doğalgaz çıkaran ülkeler için bile artık pahalı bir alternatif değil. Hemen her ülke bu sonsuz eneıji kaynağını değerlendirebilmek için yatırım yapıyor. Türkiye ise bu alanda dünyaya örnek olacak bir atılım içinde. Ülkemizin 2012’de başlayan güneş enerjisi yolculuğu 2017’de tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye bir yıl içinde toplam 3.4 GW kurulum yaparak, bu alanda Avrupa’nın en çok yatırım yapılan ülkesi oldu. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansfnm (IRE-NA) 2017 raporuna göre, 2016’da fotovol-taik kurulu gücü bakımından 844 MW ile 25’inci sırada olan Türkiye, 2017 sonunda ulaştığı 3.422 MW’lık kapasite ile aynı sıralamada 13’üncü sıraya yükseldi. Avrupa sıralamasında ise aynı dönemde 15’incilikten yedinciliğe çıktı.

Türkiye bu alanda başarılı projelere imza atıyor. 1.Yenilenebilir Enerji Kaynağı Alanı (YEKA)’yı 6.99 dolar cent/ kWh şeklinde tamamlarken, sektör şimdi 2. YEKA’ya hazırlanıyor.

Türkiye’nin yıllık ortalama güneşlenme süresi 2 bin 623 saatken, günde yaklaşık 7.2 saat toplamda ise 110 günlük bir güneşlenme süresine denk geliyor. Güneşlenme süresi en çok yaz aylarında artarken, GES santrallerinden alınan verim yaz aylarında maksimuma çıkıyor. Güneş içimizi ısıtmaya başlamışken, Türkiye’nin bu yükselen önemli sektöründeki yenilikleri, güneş sektörünün paydaşlarını ve sundukları hizmetleri mercek altına aldık…

gunes enerjisi

EN BÜYÜK ÜRETİCİ

Çinli HT Solar Enerji (HT-SAAE) 2016’dan beri Türkiye’de güneş enerjisi modülleri üretiyor. İstanbul Tuzla’daki fabrikasında yıllık 600 MW panel ve 320 MW hücre üretimiyle Türkiye’nin en büyük güneş paneli üretim kapasitesine sahip firması. Geçen seneyi 350 milyon dolar ciro ile kapatan HT Solar, geçen yılki YEKA ihalesine bir Türk firma ile katılmış, ihalede ilk sırada olmalarına rağmen Çin yönetiminin vazgeçmesi sonucunda ihaleden çekilmişti. Bu yılki ikinci YEKA ihalesine gireceklerini belirten HT Solar Enerji A..Ş. Türkiye Genel Müdürü Robin XI, “İhale için çalışmaya başladık. Teknik detayların açıklanmasını bekliyoruz. Ener-jisa, Zorlu ve Çalık Enerji gibi şirketlerle görüşmelerimiz devam ediyor. 1 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bunu gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

PAZARIN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK”

Zorlu Enerji şirketlerinden Zorlu Solar, geçtiğimiz günlerde iki yeni ürününü piyasaya sundu. Bunlardan mcbranlı çatı paneli, özel Ar-Gc çalışmasıyla geliştirilen ve endüstriyel çatılarda güneş enerjisinden maksimum elektrik üretimi sağlamayı hedefleyen bir ürün. Panel çatının statiğini bozmayacak hafiflikte ve su sızdırmalarına izin vermeyecek şekilde tasarlanmış. Diğer ürün ise firmanın distribütörü olduğu First Solar’m Seri 6 Paneli. Seri güneş santrallerinin daha fazla elektrik üretirken daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Zorlu Solar Direktörü Evren Evcit, çatı solar uygulamalarını bireysel ve endüstriyel olmak üzere iki segmentte değerlendiriyor. Evcit, “Endüstriyel segmentte 350 milyon metrekarelik bir pazar var. Bu, 25 GW kurulum potansiyeli anlamına geliyor. 1 milyon metrekareye 80 MW’lık bir kurulum yapılabiliyor ve mevzuat konusunda herhangi bir pürüz bulunmuyor. Bireysel pazar ise 3.5 milyar metrekare ve 250 GW kurulum imkanı ile bunun 10 katı potansiyel sunuyor” diyor.

KUMBARA HİZMETİ

Seiso Enerji, geçtiğimiz günlerde Solar Kumbara projesini tanıttı. 10 kW’ye kadar çatı üstü kurulumların kolaylaştırılmasıyla bu pazarın hareketleneceğine işaret eden Seiso Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Dağ, “Bireysel kullanıcılara ulaşmak ve onları yenilenebilir enerjiyle tanıştırmak için bu projeyi geliştirdik. Ma liyetleri azaltan bu sistemle tüketiciler, ça tılarım çok daha kolay bir şekilde güneş panelleri ile donatacak ve kendi elektriğini üreterek faturalar dan kurtulacak. İhtiyaç fazlası enerjiyi de dağıtım şirketlerine satarak gelir elde edebilecekler” diye konuştu. Proje klasik bayi sistemi yerine, yatırımcıya hizmet edecek ve Solar Temsilci, Solar Kaşif, Solar Uzman, Solar Müfettiş gibi paydaşlardan oluşacak. Bu sayede pek çok kişiye istihdam imkanı da sağlanacak.

GÜNEŞ KİREMİTLERİ ALICI BEKLİYOR

EkoSolar güneş enerjisi sektöründeki faaliyetlerine 1983’te Diyarbakır’da termal güneş kolektörü üretimiyle başladı. 2003’ten beri solar elektrik alanında hizmet veren firma 2014 Solarex fuarında ilk kez tanıttığı “Kiremit Panel” ürünü ile solar kiremidi Türkiye’de ticari olarak satışa sunan ilk şirket oldu. Kiremit ölçüleriyle aynı olan solar kiremidin adeti 90 TL. 90 metrekarelik bir çatı için 600 kiremit gerekiyor; bu da 50 bin TL’ye tekabül ediyor. Bu kurulumla üç evin elektrik ihtiyacı rahatlıkla karşılanabiliyor. Maliyeti yüksek olan bu ürüne şu an için tüketicilerden fazla talep gelmemiş.

TEMİZLEME ROBOTU

Güneş panellerinin güneşten etkin bir şekilde faydalanabilmesi ve verimli bir şekilde elektrik üretebilmesi için yüzeylerinin temiz olması gerekiyor. Güneş tarlalarındaki panelleri temizleyecek ürünler geliştiren Zeyn Solar, yüzde 100 yerli üretimle panel yıkama robotu üretiyor. Ürünlere GES kurucularından ilgi var. Haftada iki defa panelleri temizlemenin verimliliği yüzde 35 artırdığını belirten Zeyn Solar Genel Müdürü Zeynel Çekici robotların fiyatlarının 40 bin TL olduğu bilgisini veriyor.

BEKÇİSİZ SANTRALLER

Som Enerji güneş tarlaları için gardi-yansız güvenlik sistemleri kuruyor. Bek-çisiz santral hizmeti verdiklerini belirten firmanın Proje Yöneticisi Sarp Arbağ, yurtdışında bu uygulamaların oldukça yaygın olduğunu ancak Türkiye’de güneş panellerinin kurulumunun yaygmlaşmasıyla artan güvenlik ihtiyacına dikkat çekerek bu sistemi kurmaya başladıklarını belirtti. Arbağ “Elektro-şoklu çitler ve kameralar kuruyoruz. Bu çitlerin metrotülü 27 dolar civarında. Santrallerde ihlaller olabilir; caydırıcı olması için bu sistemleri kuruyoruz” diyor. Güney Afrika’dan ithal edilen sistemlere kamera entegre edilerek GES tarlaları 7/24 izlenebiliyor.

ELEKTRİĞİNİ ÜRETEN OTOPARK

Endepo firması Türkiye’de yeni başlayan bir konseptiyle dikkat çekiyor. Elektrikli araçlar için şarj sorununu çözmesi düşünülen projeyle otoparkların enerjisi güneş panellerinden elde ediliyor. Bir araba için otopark sisteminin 10 bin dolar olduğunu belirten firmanın v iş Geliştirme Yöneticisi Hüseyin Büyükbektaş kapalı otoparkın çatısındaki panellerin elektriği depoladığını araç park edilince de şarj edildiğini belirtiyor. Bu sistem bugüne kadar birkaç yere kurulmuş. Firma elektrikli araçların artışıyla sistemin ilgi göreceğini düşünüyor.

Mehmet ÖZEh/BAŞ / Tekno Şirketler Grubu Genel Müdür Yardımcısı
“Avrupa’nın en çok yatırım yapılan ülkesi”

Türkiye 2017’de yapılan 3.4 GW yatırım ile Avrupa’nın en çok yatırım yapılan ülkesi oldu. Onaylanmış toplam 7 bin 500 MW’lık Lisanssız (1 MW altı izinler) proje, ihalesi yapılmış 600 MW’lık lisanslı projenin içinden, 4 bin 500 MW lisanssız ve yaklaşık 20 MW lisanslı proje olmak üzere toplam verilen izinlerin yüzde 55’inden daha fazlası son üç yılda tamamlandı.

Bu rakamların regülasyonlardaki değişiklikler sebebiyle 2018’de daha durağan gelmesi bekleniyor. Pazardaki kapasite kısıtlamaları, çatı üzeri GES’lerle ilgili düzenlemelerin yavaş çıkması pazarın büyümesini etkiliyor.

Önümüzdeki dönemde özellikle endüstriyel çatılardan başlamak üzere tüm çatılarla ilgili düzenlemelerin güneş enerjisi sektörüne büyük hareket getirmesini bekliyoruz.

Halil DEMİRDAG / Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı
“5 trilyon dolardan payımızı almalıyız”

Geçen yıl yapılan iki YEKA ihalesine bu yıl yenilerinin ekleneceği müjdesini aldık. Bunlar yerli ve yenilenebilir enerji hedefimiz açısından önemli çalışmalar. Türkiye’de hücre, panel ve invertörün yerli yapılmasıyla zaten yüzde 90 yerliliğe ulaşabilecek bir sektörümüz var. Rekabet gücümüzü

artırmak için vvafer sonrası kısımda uzmanlaşmalıyız. İlk yatırımı çok yüksek olan ingot ve vvafer’a yoğunlaşmak yerine, Türkiye’nin bu alanda güçlenmesinin ve mühendisliğiyle, kendi trafosu, çelik konstrüksiyonu, hücre ve paneliyle maliyetin yüzde 90’ını, işçiliğin ise yüzde 98’ini oluşturan kısımla ilgilenmesinin ülke ekonomisi açısından daha faydalı olacağını görüyoruz. Böylece yenilenebilir enerji alanındaki geç kalmışlığımızı bir fırsata çevirebiliriz. Gelecek 20 yılda 5 trilyon dolara ulaşacak güneş ekonomisinden muhakkak payımızı almalıyız.

EDA GEZMEK





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir