Şehirleri akıllandıran 20 Türk şirketi

Hedefleri trafikten enerjiye, güvenlikten nesnelerin internetine şehirleri daha akıllı hale getirmek. Hepsinin büyük hayalleri yar, sıra dışı olanın peşindeler. İşte, teknolojileriyle dünya kentlerini değiştirecek 20 Türk şirketi…

DÜNYANIN kendisiyle zıt yönde hareket eden çekirdeğinden ilham alarak yeni nesil enerji üreten, bir milyar sıradan aracı otonoma dönüştürmeyi hedefleyen, Ironman filmini aratmayacak askeri projeler geliştiren, radyasyon filtresi ile sağlığımızı korumayı amaçlayan, şehirleri güvenli hale getiren, trafik analizi yapan, sürücü alışkanlıklarım kontrol eden, çoğu yurtdışma akıllı şehir teknolojisi ihraç etmeye başlamış birbirinden ilginç, en dikkat çeken 20 teknoloji firmasını araştırdık…

EMCEKARE ENERJİ/ ILHAN KURTULUŞ ÇIKLAIBLIKÇI
Dünyanın zıt enerjisini kullanıyor

Kayserili Girişimci İlhan Kurtuluş Çıklaiblikçi’nin, Kayseri Erciyes Teknopark’ta bulunan Emcekare Enerji Şirketi adına patentini aldığı yeni nesil rüzgar ve akarsu türbini, düşük akarsu ve rüzgar kapasitelerinde yüksek kapasiteli enerji elde eden yapısıyla, Türkiye’nin enerji sorununa önemli katkılarda bulunmayı vaat ediyor. İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ile görüştüklerini aktaran Çıklaiblikçi, ilk prototip denemesinin İstanbul Boğazı’nda-ki yüzeysel su akıntılarında yapılacağının bilgisini veriyor. 2012 A yıllarında çalışmalarına başlanan, 2013 yılında TÜBİTAK tarafından kabul gören ve aynı yıl Erciyes Teknopark’taki şirket kurulumunun A ardından patenti alınan proje, İSBAK ve BTM tarafından düzenlenen World Cities Congress 2018’de de İnovatif Çözümler Kategorisinde birincilik ödülünü almıştı.

Genel elektrik kesintilerinin de etkisini azaltmayı hedefleyen proje, tüm potansiyel yatırımcılara açık. Emcekare Enerji’nin teknolojisi, dünyanın merkezinin tersine dönüyor olmasından ilham alıyor. Dünyanın dev bir elektrik jeneratörü olduğunu ve bunun yeni nesil bir enerji kaynağı haline getirilebileceğini ifade eden Çıklaiblikçi, “Jeneratörün mıknatıslı bölümü rotor ile bobin tellerinden oluşan stator bölümünü birbirlerine zıt yönlere döndürerek, yüksek manyetik alan ve yüksek enerji elde edilebileceğini gördük” diyor.

akilli sehir

CONNECT-ION / TALHA ÇUHADAROĞLU
Sıradan araçları otonom yapacak

Connect-ION şu an dünyada otonom araç teknolojisine sahip olmayan yaklaşık bir milyar aracı otonom araca dönüştürme amacı ile Talha Çuhadaroğlu önderliğinde yola çıkan bir girişim olarak dikkat çekiyor. İlk ürünü ise ‘Kullanım Asistanı’ isimli bir cihaz ve uygulamadan oluşuyor. Cihaz, otomobiller için akıllı cep telefonları : üzerinden kullanılabilen, kolay park imkanı sağlayan kablosuz geri görüş kamerası, çekildi veya çalındı uyarısı vererek araç takibi yapmayı mümkün kılan, olası bir kaza anında çarpışma şiddetini A algılayarak polis, hastane, itfaiye gibi birimlere otomatik haber verebilen bir teknolojiye sahip. Sürücülerin yaşamını kolaylaştıran asistan, zaman kayıplarının yanında ekonomik kayıpları da önlüyor. Connect-ION’un otonom araç yolculuğunda varmak istediği son hedef ise ‘tam otonomlaştırma kiti’ni pazara sunabilmek. Bu kit yardımıyla otonom olmayan araç sahiplerinin mevcut araç yatırımlarını çöpe atmadan, kolay bir montaj işlemi sonrasında otonom bir araç sahibi olabilmeleri amaçlanıyor. Şirket bir Akıllı plaka projesi üzerinde de çalışıyor.

RFID BODY / FERHAT BORA
Radyasyon filtresi ile sayım

Ferhat Bora tarafından kurulan RFID Body, radyo frekansı ile sağlıklı kimlik tespiti yapmayı mümkün kılıyor. HGS ve OGS’de de kullanılan RFID teknolojisi ile mağazacılık, depo tedarik ve hayvancılıkta sayım iş-lerinin insan sağlığına zarar vermemesi hedefleniyor.

Kapalı kutular içindeki ürünleri bile sayabinün tespiti ve sayımı mümkün. RFID Body, “Sağlığımı, Enerjimi, Cihazlarını Korur” sloganıyla RFID teknolojisinin beraberinde getirdiği radyasyon problemlerine, insan sağlığını koruma, diğer elektronik cihazların manyetik alandan etkilenip bozulmalarını engelleme ve enerji tasarrufu sağlama gibi çözümler üreten sağlık amaçlı bir radyasyon filtresi olarak dikkat çekiyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Biyofizik Laboratuarında test edilecek RFID Body, alanında ilk ve tek ürün olma özelliği taşıyor. Yakın zamanda bir üniversi-te kütüphanesinde envanter sayımında kullanılacak olan RFID Body, akıllı şehirlerde yakın gelecekte oluşacak olan elektronik sinyal kirliliğinin insan sağlığında yol açacağı zararlara engel olmayı hedefliyor.

ÎTÜ Çekirdek bünyesinde geliştirilen RFID Body. 2018 Nisan ayında Çin’de gerçekleşen Canton Fuan’nda da sağlık başlığı altında ülkemizi temsil etmişti. Dünyada radyasyon filtresinin 17.6 milyar dolarlık bir pazara sahip olduğunu aktaran Ferhat Bora, “Bu pazar her yıl 3 milyar dolar büyüyor” diyor.

REENGEN /ŞAHİN ÇAĞLAYAN
Geleceği şekillendirecek teknoloji

2015’te NASA’mn araştırma ofisine kabul edilen Reengen, Şahin Çağlayan tarafından kuruldu. Reengen konutlar, ticari binalar, endüstriyel tesisler ve yenilenebilir enerji santralleri için bulut tabanlı enerji iş zekası çözümleri sunuyor. Kendisini entegre eneıji alanında bir IoT platformu olarak konumlandıran Reengen, sunduğu veri analizi hizmetleriyle şirketlerin ve fabrikaların önemli ölçüde enerji tasarrufu yapmalarına aracılık ediyor.

Geçtiğimiz üç yılda Avrupa Birliği FP7 Araştırma Projeleri fonundan toplam 1 milyon euro hibe kazanan girişim, önümüzdeki beş yılda 1 milyon binanın enerji yönetimini dijital olarak yönetmek istiyor. Şu anda beş ülkedeki binlerce binadan veri toplayan ve sürekli kendini optimize eden Reengen, geçtiğimiz yıl Microsoft CEO’su Satya Nadella tarafından geleceği şekillendirecek yüksek teknoloji şirketlerinden biri olarak gösterilmişti.

TAM BİLİŞİM i FUUKÂM TANRIVERDİ
Metropollerin ulaşımını akıllandıracak

Akıllı şehir çözümleri geliştiren Tam Bilişim’in Genel Müdürü M. Furkan Tanrıverdi, şehir sakinlerine daha kaliteli bir hayat sunmak için şehirlerin yeterli olanaklara sahip olması gerektiğini dile getiriyor. Akıllı şehir hedeflerinin fiziki altyapı, beşerî ve sosyal sermaye, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapıları aracılığıyla sağlanabileceğini belirten Tanrıverdi, “Akıllı şehirlere olan ihtiyaç artan nüfus ve kentleşme sebebiyle gün geçtikçe artıyor” diyor. Tanrıverdi doğal kaynakların azalması, artan trafik ve hava kirliliği gibi sorunların bu ihtiyacı körüklediği görüşünde.

Akıllı şehirlerin amacını ise şu şekilde açıklıyor: “Şehirde yaşayanların sıkıntılarına çözümler üreterek gelecekte daha kaliteli ve yaşanabilir şehirler kurmak.”

Dünyadan örneklere bakıldığında farklı coğrafyalarda, farklı sorunlara yönelik akıllı projeler üretildiği görülüyor. Tam Bilişim’in akıllı şehir projelerini yakından takip ettiğini dile getiren Tanrıverdi, Avrupa Birliği Yatırım Bankası’nm Avrupa’daki akıllı şehirleri altı ana eksende üretilen projelere göre sıraladığına dikkat çekiyor. Akıllı Şehirler Ligi’ndeki şehirler “Akıllı Ekonomi. Akıllı Kentli, Akıllı Mobilite, Akıllı Yaşam, Akıllı Yönetişim ve Akıllı Çevre” başlıklı altı eksenin altında 24 eylem ve bunun altında da 136 adet alt eylem planı çerçevesinde sıralanıyor. Tanrıverdi “İlk beşte Amsterdam, Barselona, Paris, Londra ve Kopenhag bulunuyor. Çok kısa bir süre sonra İstanbul’un adını da bu sıralamada duymaya başlayacağız. Firma olarak akıllı ulaşım konseptine yoğunlaşarak, yerli ve milli imkanlarla, kamu kurum ve kuruluşlarıyla beraber çalışıyoruz” diyor.

BİZPARK BİLİŞİM / EMRE BALCS
Bursalı Ironman

Bizpark Bilişim, 2009 yılında Emre Balcı tarafından Bursa’da kuruldu. Ana faaliyet konusu CRM, doküman yönetim sistemleri ve kurumsal intranet sistemleri. Microsoft firmasının Dynamics CRM partneri olan Bizpark, bulut sistemler üzerinde çalışan farklı iş uygulamaları geliştiriyor. Son üç yılda Bizpark Labs markası altında yüksek teknolojili ürünlere yatırım yapmaya başlayan şirket, ağırlıkta arttırılmış gerçeklik, karma gerçeklik, hologram çözümleri, gömülü yazılımlar ve ARM işlemcili elektronik devre tasarımları konusunda çalışıyor. Akıllı şehir projeleri geliştiriyor.

Şirketin en dikkat çeken projesi ise Nefer X. Bu proje ile üst düzey teknolojili giyilebilir askeri kıyafet hazırlıyor. Elektronik kask ve titanyum iskeletten oluşan akıllı giysi, tüm çevresel etkileri ölçerek askerin sağlık bilgilerini anlık olarak gözlüğüne aktarıyor.

Elektronik hedef işaretleme sistemi ile ‘laser pointer’a gerek kalmadan hedefler işaretlenebiliyor. Bunu yaparken bölgesel hava, nem gibi şartlar göz önüne alınarak sapma hesaplarını da yapabiliyor. Kol üzerinden drone kontrolü ile bölgesel topografik haritalara erişebiliyor. Operasyondaki görüntüler anlık olarak merkez üzerinden asker gözlüğünden izlenebiliyor. Titanyum destekli giyilebilir iskelet sistemi ile de askerin taşıdığı ağırlıkları ve vücuda gelen yükleri titanyum iskelet sistemine yükleyebiliyor. Bu sayede asker 200 kiloya yakın bir yükü, kendi üzerine hiç yük binmeden rahatça taşıyabiliyor. Karma gerçeklik sistemi ile modellenmiş şehrin bir bölgesini gerçek görüntüler eşliğinde gezmeyi sağlayan hologram şehir ise şirketin bir başka dikkat çeken projesi. Hologram teknolojisiyle geliştirilmiş cerrahi eğitim simülatörü projesi için de İngiltere’de bir üniversite ile görüşmelerini sürdürüyor.

INNOLİFE/LÜTFİ MUTLU
Yapay zekalı engelli aracı

İnnolife Mekatronik Mühendislik ve Danışmanlık şirketi, TÜBİTAK ve KOSGEB destekleri ile 2013 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Teknokenti DEPARK bünyesinde Lütfi Mutlu tarafından kurulan bir akademisyen şirketi. Ar-Ge ve inovasyon odaklı mekatronik, elektronik ve yazılım ürünleri geliştiren şirketin en dikkat çeken projesi, Akıllı Engelli Aracı. Bu araçla kullanıcı ellerini kullanmadan EEG/EOG sinyalleri veya göz/ kafa hareketleri ile önündeki ekran ve harita üzerinden gitmek istediği noktayı seçebiliyor. Daha sonra kullanıcının herhangi bir komut vermesine gerek kalmadan, araç en kısa ve konforlu yoldan hedefine ulaşabiliyor. Ortamın haritası tanımlı olmasa bile, araç sahip olduğu yapay zeka ve otopilot sistemi ile hedefini bulabiliyor. Bunun dışında Akıllı Beşik, Kablosuz Sualtı Robotu projeleri de firmanın geliştirmekte olduğu diğer yenilikçi işler arasında.

ÖLÇSAN CAD TEKNOLOJİLERİ / BURAKSONDAL
Tek plartformdan şehir yönetimi

Tarihçesi 1980’lere dayanan ölçsan’ın bilişim şirketi olan Ölçsan Cad Teknolojileri Yazılım Donanım Danışmanlık A.Ş., Burak Sondal’ın başkanlığında Ar-Ge ve Ür-Ge ağırlıklı yerli ve milli teknolojiler geliştiriyor. Şirketin ürün, yazılım ve çözümleri, Türkiye’nin en büyük biyometri projeleri olan, yeni elektronik TC Kimlik Kartı ve SGK Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemlerinde kullanılıyor.

Akıllı şehirler konusunda Türkiye’nin bugüne kadar yer aldığı en büyük AB projesi olan H2020 kapsamındaki Remourban projesinin paydaşlarından olan Ölçsan, proje kapsamında karbon salmımının kontrolü, elektrikli araçlar, enerji yönetimi ve tasarrufu gibi birçok yeni nesil şehircilik teknolojilerinin hayata geçirilmesinde rol almış. Tüm bu teknolojileri tek bir platform üzerinden kontrol edip yönetebilen bir “Akıllı ve Güvenli Şehir Yönetim Platformu” yazılımını da hayata geçiren şirket, yeni nesil teknolojileri ülkemize kazandırma yolunda çalışmaya devam ediyor.

IUGO TEKNOLOJİ / EVREN ÖZATAY
Sürücü alışkanlıklarını analiz ediyor

Evren Özatay tarafından 2015 yılında kurulan IUGO Teknoloji, güvenli ve verimli sürüş alanında çalışmalar yapan, araç telemet-risi konusunda uzmanlaşmış bir firma. Hedefi, akıllı ulaşımda yer alacak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan ve birbiriyle haberleşerek sürücüsüz seyahat imkanı veren araçlar için teknoloji üretmek. IUGO Teknoloji bu anlamda iki farklı konuda çalışıyor. Karayollarmdaki kazalar ve can kayıpları ile yüksek yakıt tüketimi ve dolayısıyla artan ulaşım maliyetleri. Kazalara ve çok yakıt tüketen araçlara bakıldığında, ana nedenin sürücü hatası olduğu görülüyor. Araç telemetrisi teknolojileri, sürücü alışkanlıklarını öğrenerek yeni sürüş çözümleri geliştirebiliyor.

IUGO da bu bağlamda mevcut filolara entegre edilebilen, veri yönetiminde en optimum çözümü sağlayan End-to-End çözümü ile dikkat çekiyor. Türkiye’de hali hazırda Shelf in güvenli sürüş teknolojileri partneri olarak 3 binden fazla araç ve 30’dan fazla müşteriye hizmet veren şirket, müşterilerinin araçlarında yüzde 4.4 oranında yakıt tüketimi ve yüzde 56 daha az kaza ile kendini ispatlıyor.

EYEDİUS / SİMAY DANIŞ
Yapay zeka ile görüntü anlamlandırma

Simay Danış liderliğinde kurulan Eyedius, hayatın her alanında güvenliği sağlamak için görüntü anlamlandırma teknolojilerinden yararlanan ve ürettiği gerçek zamanlı uyarılarla kullanıcısını bilgilendirerek ortamı daha güvenli bir hale getiren, tamamen yerli bir güvenlik yazılımı.

Mevcut kameralara entegre olarak çalışan Eyedius, sahip olduğu yapay zeka teknolojisi sayesinde pek çok olası senaryoyu hızla değerlendirerek insan faktöründen kaynaklanan güvenlik açıklarını ortadan kaldırıyor.

Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olan İTÜ Çekirdek Big Bang Start-Up Challenge 2017’ye başvuran yaklaşık 11 bin kişi arasından, aldığı ödül ve yatırım miktarıyla birinci olan şirket toplamda 2 milyon TL yatırım aldı.

ENLİL/KEREM DEVECİ
Yoldan enerji üretiyor

Kerem Deveci tarafından kurulan Enlil, şehrin dinamiklerini kullanarak karayollarını yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüştüren, bunu yaparken de üzerinde bulunan sensörler ve akıllı platform sayesinde şehrin konfor ve güvenliğini sağlayan, akıllı dikey eksenli bir rüzgar türbini projesi. Karayolları, metro-büs hatları, yüksek katlı konutlar dahil pek çok lokasyona kolaylıkla yerleştirilebilen solar panel destekli hibrit rüzgar türbinleri, doğal rüzgarları kullanarak enerji üretebiliyor. Ayrıca üzerine yerleştirilen sensörler ve IoT platformu ile şehir içi sıcaklık, nem, rüzgar, C02 ölçümü de yapabiliyor. Yapılan ölçümler ile karbon ayak izi haritası çıkartıp şehrin konforunu sağlarken, deprem izleme istasyonu ile de olası İstanbul depreminin tahminlerine bilgi sağlayarak şehrin güvenliğine de katkıda bulunmayı hedefliyor. Üretilen enerji ve data bir mobil uygulama ile isteyen herkes tarafından takip edilebilecek.

İETT ve Metrobüs Genel Müdürlüğünden saha testleri için de izin alan Enlil, GİZ (Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu) davetlisi olarak Berlin’de de çeşitli kurumlarla görüşmeler gerçekleştirmiş. Alman Sanayi Odası Enlil’i listelerine ekleyerek, enerji şirketlerine yönlendirmeler yapmaya bile başlamış.

DİVİT / MUHAMMET SEBUL BERATOĞLU
7/24 trafik analizi

Muhammet Sebul Beratoğlu tarafından kurulan Divit, Türkiye’nin ilk plaka tanıma sistemini geliştiren firma olmasıyla biliniyor. Bugüne kadar otoyollardan otoparklara, sitelerden mobil araçlara kadar pek çok uygulama sahasında, Genelkurmay Başkanlığı, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Gümrük Hudut Kapıları, AVM’ler gibi çok önemli noktalarda plaka tanıma sistemlerini hayata geçirmiş olan Divit, emniyet müdürlüklerine bağlı 1500’ün üzerinde noktada 7/24 gerçek zamanlı trafik analizi ve PolNet sorgulaması yapıyor.

Geçtiğimiz yıl DivitSpark markalı akıllı kamera üretimine de başlayan Divit, Ortalama Hız Tespit Sistemi, Kırmızı Işık İhlal Tespit Sistemi, Park İhlal Tespit Sistemi ürünleriyle pek çok noktada çalışıyor. Yakın gelecekte Türkiye’deki başarısını yurtdışına taşımayı, özellikle Orta Asya ve Ortadoğu pazarına açılmayı hedefliyor.

CARDTEK / TURGUT GÜNEY
Dubai’nin Empay projesini hayata geçirdi

30’a yakın ülkede hızlı ödeme çözümleri sağlayan Cardtek, kurulduğu 2001 yılından bugüne dünya genelinde finans kurumlan, ödeme servisi sağlayıcıları, telekom operatörleri, perakendeciler, terminal ve kart satıcıları ile toplu taşıma işletmelerine uçtan uca ödeme çözümleri sunuyor. 2016 Mart ayında MV Holding ile Revo Capital’in yüzde 24 oranında hissedar olduğu Cardtek, Hindistan’da ulaşım ödeme sistemlerinden Dubai’de EmPay isimli milli mobil cüzdana kadar pek çok dünya projesinde de yer aldı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaklaşık 8 milyon kimlik kartı kullanılıyor. EmPay projesi doğrultusunda, önümüzdeki üç yıl içinde tüm kart sahiplerine NFC modülü yüklü mikro SD kartların dağıtılması planlanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri bünyesindeki tüm ödemelerin yüzde 17’sinin EmPay projesi üzerinden yapılması öngörülüyor. Cardtek, biyometrik altyapı çözümleri alanında da çalışıyor.

Cardtek’in Hindistan’da da toplu ulaşımda yeni bir sayfa açtığına işaret eden CEO Turgut Güney, “Cardtek giyilebilir teknolojiler alanında söz sahibi bir oyuncu olmak için de Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Kentleri akıllı şehirlere dönüştürmek üzere yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Akıllı ulaşım teknolojilerinin arkasında dinamik ücret hesaplamaları, bunların arka planında da yönetimi ve bankacılık sistemi ile entegrasyonu, ulaşım operatörlerinin kendi ücret toplama sistemi gibi ayrıntılar yatıyor ve Cardtek akıllı şehirler kapsamında ulaşımda işin bu kısmını üstleniyor” diyor.

ARNETA/SACİTKAYA
Anlık filo analizi

Arneta Teknoloji Danışmanlık, 2016 yılında araçları akıllı hale getirmek, araç/yönetim/izleme sistemleri arasındaki eksiklikleri gidermek için donanım ve yazılım çözümleri geliştirmek amacıyla Sacit Kaya tarafından kuruldu. Türkiye’de yolcu taşımacılığının yüzde 90’ı, yük taşımacılığının ise yüzde 87’si karayolları üzerinden yapılıyor. Arneta, tasarımı ve üretimi tamamen Türkiye’de gerçekleştirilen cihazı ile bir filodaki araçlardan alman gerçek ve anlık verileri sayesinde işleyebiliyor. Bu neden önemli? Çünkü filolardaki en büyük maliyet kalemleri, yakıt giderleri ve bakım onarım masraflarıdır. Bunları
azaltabilmek için sahadan okunabilen gerçek verilere ihtiyaç duyulur.

“Akıllı şehir sistemlerinde anahtar kelime veridir” diyen Kaya, cihazlarının wcb servisleri üzerinden akıllı şehir sistemlerindeki diğer yapılara kolayca entegre olabildiğini belirtiyor. İzmir ESHOT’ta kullanılan elektrikli otobüslerde Arneta’nın telemetri cihazlarının kullanıldığını aktaran Kaya, “12 Belediye ile de 2018 yılı için planlama yaptık.

Uzaktan takograf okunması ve bilgilerinin indirilmesi çalışmalarımız devam etmekte” diyor.

PROLİNE / MEHMET DOĞANYİĞİT
Akıllı şehir girişimlerine yatırım yapıyor

İstanbul Üçüncü Havaalanı’nın ve 2022 Dünya Kupası’na hazırlanan Doha’nın güvenlik altyapısını geliştiren şirket olarak bilinen Proline 2003 yılında kuruldu. Son yedi yıldır güvenli ve akıllı şehir alanına yoğunlaşmış durumda. Güvenliği merkeze koyarak herhangi bir anda oluşabilecek bir olaya anında müdahale edebilen, hatta bir olay oluşmadan onu öngörebildi, kullanıcı dostu ve kolay yönetilebilen sistemler ve platformlar oluşturarak, vatandaşların yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçladıklarını aktaran Proline icra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, “Bu doğrultuda Ar-Ge merkezinde geliştirdiğimiz kent güvenlik yönetim sistemlerinde kullanılan akıllı yazılımlar, e-kimlik ve biyometri çözümlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz” diyor.

Ekim 2018 tarihinde faaliyete geçecek olan Yeni Havalimam’mn güvenliğini akıllı çit, radar, biyometrik sistemler ve termal kameraların da bulunduğu yeni nesil teknolojiler ile Proline sağlıyor. Kurulan sistem, sabit ve hareketli kameralar ile akıllı video analiz sistemleri kullanılarak destekleniyor. Ayrıca proje kapsamında pist, apron, terminal ve otoparklar için yüksek teknolojili çözümler ile güvenli bir altyapı da oluşturuluyor.

Firma, geliştirdiği teknolojileri içeren sistemlerle Katar’ın başkenti olan Doha’yı “Akıllı ve Güvenli Şehirler” kriterlerine uygun olan güvenlik seviyesine taşıdı. 200 kilometrenin üzerinde fiber optik altyapı üzerine güvenlik kameraları, sensörler ve video analitik sistemler içeren güvenlik çözümü, komuta ve kontrol merkezinde çalışan akıllı yazılımlar ile desteklenerek, Katarlı yetkililere başarıyla teslim edildi. Taala olarak adlandırılan proje ile 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Doha’nın tüm güvenliğinin tek bir merkezden sağlanması mümkün oldu.

Şirketin 2016’da çok önemli bir Avrupa Birliği projesine de imza attığını belirten Doğanyiğit, “Projede, AB’nin hem sınır güvenliğini artırmak hem de havalimanlarmdaki yolcu kontrol sürecini hızlandırmak amacıyla hayata geçirilmesi planlanan yeni otomatik geçiş kontrol sistemini geliştiren uluslararası konsoryimun Türkiye lideri olarak yer alıyor. IDEA4SWIFT projesi ile otomatik geçiş kontrol sistemlerinde dört ayrı biyometri çözümü bir araya getirildi. İçeriği ile dünyada ilk ve tek olan bu yeni güvenlik sisteminde kullanılacak üçüncü nesil pasaport ve biyometrik kişi tanımlaması sayesinde yolcular mevcut yapıya göre çok daha hızlı ilerleyebilecek” diyor.

Güvenli ve akıllı şehirler alanında benzer pek çok başarı hikayesine sahip olan Proline, 2016 yılında ileri teknoloji üreten start-up’lara yatırım yapmak üzere girişim platformu Proline Ventures’ı da hayata geçirdi. Kendi alanında yatırımlar gerçekleştiren tek platform olan Proline Ventures, ülkemizdeki akıllı şehir teknolojileri ekosistemine katkı sağlamayı hedefliyor.

FAZLA GIDA/OLCAY SİLAHLI, ARDA EREN
600 ton gıda atığını önledi

2015 yılında Olcay Silahlı ve Arda Eren adlı iki arkadaş tarafından gıda atığı sorununa teknoloji tabanlı bir çözüm bulma amacıyla kuruldu. Girişim, büyük marketlerde kalite standartları gereği atığa dönüşen fazla gıdanın değerlendirilmesini sağlıyor. Her gün marketlerde tüketilebilir fazla gıdalar tek tek ayıklanıyor, kayıt altına alınıyor ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere sisteme kayıtlı olan gıda bankalarına gönderiliyor. Tüketime uygun olmayan atıkların ise geri dönüşümü sağlanıyor. Fazla Gıda, bugün 11 ilde 77 farklı dernek, gıda bankası ve aşevi ile işbirliği içinde çalışıyor. Bu sayede yaklaşık 200 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaşılıyor. Bu yöntemle 2017 yılında 600 tonun üzerinde gıda atığını önlemeyi başardı.

COSA / DR. EMRE ERKİN
Doğalgaz dostu

Dr. Emre Erkin’in kurucusu olduğu Cosa Akıllı Enerji Teknolojileri, enerjinin verimli tüketimini sağlayan, akıllı, maliyet etkin ve hayatı kolaylaştıran ürün ve servisler geliştirmek için 2013 yılından bu yana İTÜ ARI Tekno-kent bünyesinde çalışıyor. Türkiye’de akıllı ev cihazlarının öncülerinden olan Cosa’nm ürettiği akıllı oda termostatı Cosa, evin sıcaklığını tek cihaz üzerinden kontrol edebilmeyi mümkün kılıyor.

Cosa kullanan haneler arasında yapılan araştırma sonuçlarına göre ürün, doğalgaz faturalarında yüzde 37’ye varan tasarruf elde edilmesini sağlıyor.

“Türkiye’de kombi kullanıcılarının yüzde 72’sinin, klima kullanıcılarının ise yüzde 85’inin cihazlarını yanlış ayarlarla kullandıklarını tespit ettik” diyen Dr. Emre Erkin, sistemlerin akıllı hale gelmesi, internete bağlı olmaları, mobil uygulamalar ile yönetilebilmeleri ve bulut tabanlı çalışmaları ile enerji tasarrufu ve konforu maksimize etmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

WEBEE / DR. OZGUR ZAN
Otelcilikte yıkıcı inovasyon

Dr. Özgür Zan tarafından geçtiğimiz yıl kurulan Webee, tüm dünyada otelcilik sektörünü kökten değiştirmeyi hedefliyor. Şu an Ortadoğu pazarına açılan şirket, Avrupa ve ABD pazarında da temsilcilerle anlaşmış durumda.

Webee ile otel misafirleri otelde konaklarken, hatta henüz otele giriş yapmamışken, ihtiyaç ve taleplerini cep telefonuna yüklenebilen bir uygulama ile resimler üzerinden otel yetkililerine bildirebiliyor. Herhangi bir dil bariyerine çarpmadan tüm dünyada kolaylıkla kullanılabilecek bu uygulama ile, yemek siparişinden taksi çağırmaya, spa rezervasyonundan oda hizmetlerine kadar her türlü talep çizimler üzerinden kolaylıkla yönlendirilebiliyor. Yurtdışı operasyonuna Dubai Roda otelleri ile başlayan şirket, Filipinler’de de satış ağı kurmuş. Planlarının 2024’e kadar milyar dolarlık bir şirket olmak olduğunu ifade eden Zan, “Tüm dünyada otel sektöründeki misafir deneyimini ve iş modelini yıkıcı bir şekilde değiştireceğiz” diyor.

Ürün Dirier





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir