Yenilenebilir Enerjiye Yatırım Yapan Girişimci 10 Mucit

Enerjideki yoğun talebi gören birçok girişimci yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor. Burası startup habitatının en hareketli segmenti. İşte, yerli enerji sektöründe dikkatleri üzerine çeken 10 startup proje…

Enerjinin 10 yeni mucidi

GİRİŞİM ekosistemi içerisinde son yıllarda yükselen ve dikkat çeken bir trend var. Enerji alanında faaliyet gösteren startup’ların sayısı her geçen gün artıyor. Fosil yakıtların belli bir ömrü kaldı.

Dünya ise büyük bir enerji dönüşümü yaşıyor. Yeni teknolojiler endüstrideki ağırlıklarını giderek daha fazla hissettiriyorlar. Türkiye enerji sektörü ise kaynak olarak da, teknoloji olarak da dışa bağımlı durumda. Mevcut durumu değiştirmek isteyen, Türkiye’nin yerli ve milli enerjisine sahip olmasını ve enerji verimliliğinde Türkiye’yi belli bir noktayı taşımayı hedefleyen girişimciler yok değil ve şu ana kadar pek çok ürün geliştirdiler.

Ülkede cari açığın oluşmasının en büyük nedeni olan enerji alanında yapılan her türlü iyileştirme ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Enerji Türkiye’deki dijital dönüşüme ihtiyacı olan sektörlerden de bir tanesi. Bu sebeple girişimciler enerji maliyetlerini aşağı çekecek, enerji tasarrufu sağlayan ve her anlamda hayata dokunan ürünleriyle öne çıkıyor. Temiz ve çevreci teknolojilerin yaygınlaşması için harekete geçen girişimciler bu güne kadar akıllı bina uygulamalarından yerli türbinlere, dijital enerji yönetiminden akıllı şebekelere birçok uygulamayı hayata geçirdiler. Enerjide dışa bağımlılığı yerli teknoloji kullanarak azaltmayı düşünen girişimciler yatırım ve finansman imkanlarını da yaygın olarak kullanıyor. Enerji alanında proje geliştiren 10 startup şirketi inceledik…

yenilenebilir enerji

ENCAZIP.COM

Serbest tüketiciye online platform

İngiltere’de enerji alanında yüksek lisans yaparken farklı piyasaları inceleme fırsatı bulan EnCazip.com kurucusu Çağada Eroğlu Kırım Türkiye’ye döner dönmez şirketini kurmuş. Kırım, İngiltere’de yılda 7 milyona yakın kişinin tedarikçi değiştirdiğini ve bunun da önemli bir çoğunluğunun internet sitelerini kullandığını belirtiyor. Girişiminin başlangıç hikayesini şöyle özetliyor: “Londra’daki evimin tedarikçisini uS\vitch diye bir internet sitesi üzerinden değiştirmiştim. Türkiye’de o dönem tedarikçi değişikliği piyasası yeni başlamıştı. Döner dönmez ortağım Onur Orakçıoğlu ile şirketi kurduk. Siteyi açtığımızda işin tahmin ettiğimizden çok daha büyük olduğunu anladık. İngiltere’den uSvvitch’in kurucularıyla iletişime geçip ortaklık yapma kararı aldık.”

EnCazip.com piyasadaki tüm elektrik tedarikçilerinin tarifelerini tüketicilere tarafsız ve bağımsız bir şekilde karşılaştırma imkanı sunuyor. Türkiye’de 40 milyonun üzerinde elektrik tüketicisi, sayıları yüzlerle ifade edilen tedarikçi var.

Kırım bu noktada tüketicilerin hangi şirketin en cazip tarifeyi sunduğunu bulmasının ve tarifelerin koşullan gibi detaylara ulaşmasının oldukça güç olduğunu vurguluyor. Site bütün tedarikçileri tek bir platformda tüketicilerin erişimine açarak kolayca tasarruf etmesine yardımcı oluyor. Kırım, “Her eve girip vatandaşın senede üç aylık faturasını bedavaya getirmesini sağlayacağız. Şu anda elektrik tedarikçisini değiştirmiş tüketicilerin sayısı 2.5 milyon civarında, EnCazip’te bu sayının üçte biri kadar karşılaştırma yapılmış olması hem bize gurur veriyor hem de potansiyelimizi gösteriyor” diyor.

Bugüne kadar site için toplanan yatırımın neredeyse tamamı enerji alanında faaliyet gösteren yabancı ortaklardan gelmiş.

EPISOME BIOTECHNOLOGIES

Kağıt atığından biyogaza

2013 yılında Gebze Teknopark’ta çalışmalarına başlayan Episome Biotech-nologies startup şirketi kağıt çamurunu güvenli bir şekilde bertaraf ederek biyogaz üretim tesislerinde kullanılmasını sağlıyor. Şirket kağıt sanayi atıklannı dünyada ilk defa biyogaza ve organik gübreye dönüştürüyor. Murat Bahadır Kılmç ortağı Dr. Murat Balaban ile laboratuvar çalışmalarını sürdürdükleri ürünün ticarileştirilmesi için Eylül 2015’de Şehir Teknoloji Transfer Ofisi’nin Teknoloji Transferi Hızlandırıcı Programı’na katılmış. Bu program kapsamında ürün özelliklerini ve faydalarını artırarak müşteri segmentini genişleten firma, ilk yatırım için Diffusion Capital Partners ile anlaşmış. Girişimciler ilk olarak Çorlu’da Modern Karton fabrikasında pilot tesislerini kurmuş. Sistemi burada test ettiklerini belirten Kılınç “Dünya çapında atık kazanımında yeni bir şeyler söylediğimizi böylece duyurduk” diyor. Ürünü bu yıl içinde ti-carileştireceklerini söyleyen Kılınç, ilerleyen dönemlerde Türkiye ve Avrupa’da farklı fabrikalarda çalışmayı ve ürün teknoloji tedariki yapmayı amaçlıyor. Kılınç ürünlerini şöyle anlatıyor:

“Biyogaz bakterilerinin besin olarak kullanmadığı atığı çeşitli süreçlerden geçirerek sonunda metan gazı elde ediyoruz. Metan gazını kontrollü olarak toplayıp güç motorlarında yakarak elektriğe çeviriyoruz. Bu yolla üretilen elektrik serbest piyasada devlet tarafından teşvikli fiyatla satın almıyor. Kalan sıvı posa ise konsantre hale getirilip sıvı organik gübre olarak kullanılabiliyor. Katı posa ise katı organik gübre olarak değerlendiriliyor. Projemizin devamı olarak kağıt çamurundan başka orman ürünleri gibi diğer parçalanması zor selülozik atıklardan enerji üretimi gibi enzimler üretmeyi de planlıyoruz.”

Firma Diffusion Capital Partners’tan fon aldıktan sonra net-vvork’ünü genişletmiş. KOSGEB Ar-Ge İnovasyon desteğini alarak çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Kılınç sözlerini şöyle sürdürüyor, “TÜBİTAK’tan aldığımız destekle ürettiğimiz ‘selülaz’ enzimini başka alanlarda kullanmak üzere araştırmalar gerçekleştirdik. Horizon 2020 projesi olan ‘Süper Bio’ proje desteğine Türkiye’den kabul edildik. Bu proje ile Avrupa Birliği’nden iş geliştirme ve net-working kapsamında destek aldık ve almaya devam ediyoruz.”

VORTEX ENERJİ

Her apartmana türbin

Sabancı Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulan Vortex Eneıji, yenilenebilir enerjinin herkes tarafından erişebilir olmasını amaçlıyor. Firma haneler ve bireysel kullanım için rüzgar türbinleri kurulmasını sağlıyor. Rüzgar türbinlerinin isteyen herkesin çatısında uzun bir süre bakım gerektirmeden kullanılabilmesini istediklerini belirten Vortex Enerji Kurucu Ortağı Ömer Güven, projeleriyle rüzgarı yeterli olan her altı kat ve üzeri apartman çatısında dört adet türbin koymayı hedeflediklerini anlatıyor. Güven, “ilerleyen dönemde sahil yollarında ve şebekeden uzak olan Afrika köylerinde ürünlerimizin yer bulacağına inanıyoruz. Verimini ve bakımsız ömrünü uzatmayı hedefliyoruz, 15 yıl bakımsız geçirilecek süreyi 25 yıla çıkarmak nihai amacımız” diyor.

Şirket geliştirdikleri teknoloji sayesinde 15 sene boyunca bakım olmadan çalışabilecek ve teorik veriminden sadece yüzde 3 kayıp olacak türbinler üretmeyi öngörüyor. Firma yazılımından kanadına kadar bütün malzemenin Türk malı olmasını hedeflemiş ve bunu başarmış. TÜBİTAK’tan 1512 programı çerçevesinde girişimcilik hibesi aldıklarım belirten Güven, enerji sektöründe ürünleri ve geliştirecekleri yan sanayi ile bir değişim başlatacaklarına inanıyor.

VERİSUN TEKNOLOJİ

Hayatı kolaylaştıran altyapılar

IBB Ceptrafik projesi yöneticisi iki arkadaş, bu proje esnasında vatandaşa dokunan, hayatı kolaylaştıran mobil uygulamaların ne kadar ilgi gördüğünü fark etmiş. Sektördeki boşluğu gören Mustafa Eren ve Sadullah Uzun böyle-ce 2011 yılında Verisun Teknoloji şirketini kuruyorlar. Şirketin CEO’su Uzun, “Amacımız insanlara veriyi bir şekilde sunmaktı. Bugün geldiğimiz noktada, Mobictt gibi mobil uygulamalar, akıllı şehir mobilyalar vasıtasıyla veriyi kullanıcıya sunuyor vc hayatlarını kolaylaştırıyoruz” diyor.

Firma güneş enerjisi ile çalışan akıllı şehir mobilyaları geliştiriyor. Aynı zamanda şarj ve internet hizmetini sağlayan Endirek ve Mito enerji direklerini geliştirdiklerini belirten Uzun sözlerini şöyle sürdürüyor: “Projemizin amacı yeşil eneıji ile ücretsiz internet ve şarj hizmeti için vatandaşa dijital rehberlik sağlayan bir şehir asistanı geliştirmek. Vatandaşlar Mito Şehir Asistanı ile sesli olarak iletişim kurabiliyor, yol tarifi alabiliyor veya taksi çağırabiliyor. Görme engelli vatandaşlar için sesli bilgi altyapısı sunuluyor.”

Firma bugüne kadar birçok ürün ve proje geliştirip hizmete sunmuş ve sunmaya da devam ediyor. Enerji alanında yaptıkları projeyle şehrin elektrik şebekesini kullanmadan telefonlarını şarj etmelerini sağlıyor. Şirket yeşil enerji ile ücretsiz internet sağlayarak tasarrufa katkı da sağlayacak. Ayrıca projenin ilerleyen zamanlarda kamuya açık alanlarda parklarda, AVM’lerde, bankalarda ve dijital hizmet merkezi olacak her alanda yer almasını planlanıyor. Uzun, İT “Projemizde kişiselleştirme, yüz tanıma, ses analizi ve kişi ? bazlı tahmin algoritması alanlarında geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Eneıji üretimi ve depolama konularında da gelişen teknolojiye paralel adaptasyonlar yapıyoruz” diyor. Uzun’a satış rakamlarını sorduğumuzda yıllık ortalama satış rakamlarının yaklaşık 2 milyon TL’nin üzerinde olduğu bilgisini veriyor.

Ürünün pazarlanması noktasında ise akıllı şehir proje çalışmaları kapsamında Vestel, Isbak A.Ş., Siemens, Turkcell, Voda-fone ve TürkTelekom ile işbirliği içerisinde olan şirket bu projeler ile birlikte yerli ve yabancı yerel yönetimlere ürün sunuyor. Şirket geçen aylarda Zorlu Ventures’tan yatırım alarak Mito Şehir Asistanı ürününü Barselona Mobile World Congress fuarında dünyaya tanıttı.

BEAD TEKNOLOJİ

İnsansız zeki binalar

2015 yılında kurulan Bead Teknoloji enerji, IoT ve yapay zeka algoritmaları alanında teknoloji geliştiriyor. Akıllı binaları zeki hale getirmek ve ne kadar değil nasıl enerji tüketildiğini analiz etmek ve yönetmek amacıyla kurulan girişim bugüne kadar pek çok ürün geliştirmiş. Enerji alanında akıllı sensörler, analizör ve conventer gibi ileri teknoloji ürünleri bunlardan bir kaçı. Girişimin kurucu ortağı Soner Hacısalihoğlu’ya hedeflerini sorduğumuzda, “Ticari binaları insansız yönetilen zeki binalar haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sadcce enerji verimliliği değil aynı zamanda operasyon ve finansal departmanlarda da optimizasyon sağlayan, binaları dijitalleştiren teknoloji sunuyoruz” diyor. Hacısalihoğlu ticari binalarda her yıl 50 milyar dolar tutarında enerjinin israf edildiğini belirtiyor. Hacısalihoğlu bunu şöyle açıklıyor:

“Ticari binalarda çalışan otomasyon sistemleri maksimum insan yoğunluk oranı ve sabit senaryo ile çalışıyor. Ancak binada hayat başladıktan sonra bu tahminlerin ve senaryoların yüzde 40’ı gerçekleşmiyor. Bunu ne otomasyon sistemi ne de binaları kullanan insanlar fark ediyor. Çoğu zaman boş binaları ısıtmaya soğutmaya ve aydınlatmaya çalışıyoruz. Bead sayesinde binanın gerçek yoğunluk oranı ve yoğun bölgeleri ile binanın otomasyon sistemi iletişim haline geçecek ve bina gerçek zamanlı veri ile yönetilecek. Hedefimiz yıllık yüzde 20 oranında enerji ve operasyon tasarrufu sağlamak.”

Hacısalihoğlu şu anda sahada aktif olarak 1600 Bead sensö-rünün çalıştığı bilgisini veriyor. Bu sensörler dört farklı ülkede 60 binada faaliyet gösteriyor. 2.5 terebayt büyüklüğünde veriyi gerçek zamanlı işleyen Bead ile binaların insansız olarak yönetilmesini ve binaların kendi kararlarını kendisi alan zeki binalar haline gelmesini hedeflediklerini belirten Hacısalihoğlu, “Projenin yapay zekasını daha hızlı tepki veren ve diğer departmanlar ile iletişimde olan bir hale getirmek istiyoruz” diyor.

Enerji, enerji verimliliği, bina yönetim ve bina otomasyon firmaları ile işbirliği yapan Bead, projelerine yurtiçi ve yurtdışında Kworks (Koç Üniversitesi Kuluçka Merkezi), Sucool (Sabancı Üniversitesi Startup Hızlandırma Programı), GTEC, Berlin Partners gibi kuruluşlardan destek alıyor.

MOMENTUM

Türbinlerimizi tüm dünyaya satmak istiyoruz

2014 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verdiği Teknogirişim Sermaye Desteği ile kurulan Momentum kavramsal tasarımı kendilerine ait yeni nesil bir rüzgar türbini geliştirdi. “Yeni enerji ve yerli ürün” mottosuyla yola çıkan şirket geliştirdikleri ürünleri dünyaya satarak enerji sektörünün aktif bir oyuncusu olmayı hedefliyor. Kurucu Ortak ve CEO’su Rahmi Erdem Yıldız, “Karayel” adını verdikleri bu ürünün konvansiyel rüzgar türbinlerine göre üç kat daha fazla çıkış gücüne sahip, yüksek verimli ve kütüphane sessizliğinde olduğunu belirtiyor. Karayel 20 yıldan daha uzun süreli tasarım döngüsüne sahip. IoT teknolojilerini bünyesinde barındıran akıllı rüzgar türbini şu anda 3 kW’lık kurulu kapasiteye sahip. Yıldız, şebekeye erişimin olmadığı yerlerde baz istasyonlarında dizel jeneratörler yerine Karayerin kullanılmasını hedeflediklerini belirtiyor. Karayel dışındaki ürün ve hizmetlerin satışlarının 2017 yılında 200 bin TL olduğu bilgisini veren Yıldız sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Startup bir firma için iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Karayel’in satışları 2019 yılında başlayacak. Momentunfun gelecek planları arasında yurtdışma açılmak var, Karayeri dünyaya satmak istiyoruz. Ayrıca, Karayerin kardeşi yeni ürünler çıkaracağız, rafta bizi bekleyen yeni eneıji fikirleri ve tasarım kavramları var. Karayel’le yakalayacağımız çıkışı yeni ürünlerinde desteği ile sürdürmek ve ürün gamımızı artırmak istiyoruz.”

Karayel için mobil operatörlerle enerji çözümleri kuran firma şimdilerde KarayeFin yerlilik oranını artırmayı hedefliyor ve bu konuda alternatifler üzerine çalışmaya başlamış.

NETOP TECHNOLOGY

Dağıtımda kaçağa izin yok

Dünyada, 2020 yılında 50 milyar “şey”in internete bağlanması öngörülürken bu bağlantıyı sağlamanın şimdilik tek yolu kablosuz, uzun pil ömürlü sensörler. Buradan hareketle NetOP Technology özellikle düşük eneıji tüketimli ve uzak mesafe, kablosuz ağ teknolojilerine odaklanarak IoT pazarına ortalama 5-10 yıl pil ömürlü sensörler sunuyor.

Bu sensörlerin bağlanacağı ağları da kuran, kendi geliştirdiği IoT platformları ile uçtan uca çözümler üretiyor. Şirket alçak akım dağıtımında karşılaşılan sorunları çözmeye yönelik bir sistem geliştirdi.

Firmanın CEO’su Olcay Tayşi, bu sistemle amaçlarının giderek değer kazanan elektrik enerjisinin dağıtımında karşılaşılan sorunları en aza indirmek ve mevcuttan çok daha verimli ve izlenebilir bir dağıtım mekanizması kurmak olduğunu belirtiyor. Tayşi, “Enerji dağıtım şirketleri trafoya kadar olan trafiği zaten izleyebiliyor. Asıl sorun ve zorlu süreç trafodan sonraki dağıtım süreci… Kayıp, kaçak, arıza, kesinti trafodan sonra yaşanıyor. Şirketler bu tarafta olası arı-zalardan tüketicilerin ihbarıyla bilgi sahibi olabiliyor. Bizim sistemimiz gerçek zamanlı olarak trafodan çıkan fider uçlarını gözlemleyerek olası problemleri makine öğrenme teknolojisi ile analiz ediyor ve dağıtım şirketine bir ön bakım değerlendirmesi sağlıyor. Arıza, anormallik, voltaj dalgalanması, düşük akım, yüksek akım ve kesintiyi anlık olarak ilgililere bildirmesi bir yana bu durumlar daha oluşmadan adresleyerek ilgililere uyarı gönderiyor. Bu sistemin dışında klasik sayaç okuma sistemlerine inovatif alternatif ürünler ile tüketicinin ev içi tüketimini analiz edebileceği ürünler üzerine çalışmalarımız devam ediyor” diyor.

Kuruluş aşamasında KOSGEB’ten destek aldıklarını belirten Tayşi şirket olarak bir yıllarını doldurmadıklarım ama yakın zamanda altı sıfırlı ciroya ulaştıklarını belirtiyor. Tayşi sözlerini şöyle sürdürüyor:

“En anlamlı destek henüz bir yılımızı doldurmadan gelen yatırım desteği oldu. Ingiltere merkezli bir yatırım fonundan ciddi bir yatırım aldık. Bu yatırımın sağladığı ivme ile sadece bu alanda değil kendimize hedef olarak belirlediğimiz birkaç dikey alanda da en az enerji alanında gösterdiğimiz başarıyı gösterdiğimizi gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Şu aşamada bazı enerji dağıtım şirketleri ile bire bir temas halinde kalarak onların saha ve dağıtım tecrübelerini sisteme yansıtmaya çalışıyoruz. Ayrıca bir global bir şirketten henüz değerlendirme aşamasında olduğumuz bir işbirliği teklifi de aldık.”

OPTİYOL

Lojistikte optimum çözümler

Tedarik zinciri alanında karar destek teknolojileri geliştirmek üzere 2015 yılında kurulan Optiyol şirketi sunduğu çözümlerle ulaştırma sektöründe enerji tasarrufu sağlıyor. Perakende, ulaştırma ve yazılım sektörlerine dokunan şirket enerji tasarrufu sağladıkları için enerji sektörünün içinde yer alıyor. Kısa vadede yakıt tüketimini azaltmayı hedefleyen şirket daha az sayıda araç kullanılmasını sağlayarak trafik yoğunluğunu azaltacak. Optiyol sunduğu çözümlerle ulaştırma sektöründe enerji tasarrufu sağlayan bir girişim. Firma binlerce noktaya çok sayıda araçla dağıtım yapması gereken firmalar için otomatik ve optimize şekilde planlama yapmalarını sağlıyor.

Firmanın kurucusu Ozan Gölbaşı, “Sipariş bilgileri, filo bilgileri, seyahat süreleri ve mesafeleri, işe özel kurallar, tercihler ve yasal kısıtlara dair verileri işleyerek optimum dağıtım rotalarını bulmaya çalışıyoruz” diyor. Firma aynı zamanda orta vadede elektrikli dağıtım araçlarının yaygınlaşması için de çalışmalarda bulunuyor. Gölbaşı şarj ihtiyaçlarını gözeten rota planlama algoritmaları üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.

TYT (TEMİZ YARATICI TEKNOLOJİLER)

Yüzer güneş santralleri

2013 yılında kurulan TYT (Temiz Yaratıcı Teknolojiler) TÜBİTAK desteği ile Aydın Germencik’te dünyada ilk hibrit jeotermal güneş enerjisi santrali kurulumunu hayata geçirdi. İlk yüzer güneş enerjisi santral projelerini ise 2014’te Mersin’de iki hidroelektrik santraline kurdu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin en büyük yüzer güneş enerjisi projesini İstanbul Büyükçekmece Gölü üzerinde İstanbul Enerji firması ile birlikte devreye aldı. Bu santralden üretilen elektrik İSKl’nin Büyükçekmece Su Arıtma Tesisi’nde kullanılıyor.

TYT Yönetici Ortağı Barış Arıcı yüzer güneş sistemlerinin su kaynaklarının korunmasını sağlayıp temiz kaynaklardan enerji üretilmesini sağladığım belirtiyor. Bu sistem büyükşehırlerde yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretilmesini sağlayacak alanlar sağlıyor. Arıcı, “Yüzer güneş enerjisi sistemleri, fotovoltaik güneş panellerinin ısınmaya bağlı performans kaybını azaltarak güneş enerjisi sistemlerinden daha yüksek enerji üretilmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda kapladığı alanda su buharlaşmasını azalttığı için hidroelektrik santral rezervuarlarındaki suyun korunmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı. Dünyada yüzer güneş enerjisi sistemleri kurulumları son iki yılda hızla artıyor. Arıcı TYT ile Türkiye pazarında edindikleri tecrübeyi dış pazarla sunacaklarını aktarıyor. Firma, geliştirdiği projelerde TÜBİTAK, KOSGEB, ITÜ Arı Teknokent’ten farklı konularda destekler alıyor.

GREEN CONSULT AND FİNANCE

Karbon ticareti için platform

20H’de kurulan Green Consult and Finance firması enerji, çevre ve iklim değişikliğine yönelik hizmetler veriyor. Karbon (emisyon azaltım) projesi ile geliştiricilerin projelerini son alıcı ve araca firmalara sunabildikleri online bir uluslararası karbon kredileri ticaret platformu kurdu. TÜBİTAK ve KOSGEB’ten destek alınarak geliştirilmiş Carbomart platformu karbon kredisi alıcılarına emisyon azaltım projelerini sosyal, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik kriterlerine göre birebir karşılaştırmaya olanak sağlayan ilk karbon kredileri ticaret platformu oldu. Cjarbomart’m sürdürülebilirlik karşılaştırma aracı kadın istihdamı, eğitim, biyoçeşitlilik gibi çeşitli sürdürülebilirlik kriterleri içeriyor.

Karbon kredisi konusunun herkes için anlaşılmasını sağlamak istediklerini belirten firmanın kurucu ortağı Yalçın Yılmaz platformun karbon ticareti için şeffaf bir ortam sunduğunu söylüyor. Yılmaz projenin amacını şöyle anlatıyor:

“Biz yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri için karbon danışmanlığı hizmetleri vermeye başladığımızda proje sahiplerinin ellerindeki karbon kredilerinin pazarlanması ve satışı konusunda sıkıntı yaşadıklarını, karbon kredilerini satabilen proje sahiplerinin de yabancı komisyoncular aracılığı ile bu kredileri piyasa değerinin oldukça altına sattıklarını fark ettik. Bu sebeple yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projesi yatırımcılarının karbon kredilerini pazarlayabilecekleri, son alıcılara ulaştırabilecekleri ve komisyonculardan ziyade kendi belirledikleri fiyatlar üzerinden satış yapabilmelerini sağlayacak online bir karbon kredileri ticaret platformu kurmaya karar verdik.”

Yalçın’a projenin geleceğini sorduğumuzda Türkiye içerisinde hedefledikleri iş hacmine ulaştıktan sonra diğer uluslararası karbon projelerini de Carbomart’a ekleyerek uluslararası emisyon ticareti piyasasından pay alması için çalışmalar yürütmeyi planladıklarını belirtiyor. Yılmaz birçok programda fonlanan Carbomart’ın patent başvurularının tamamlandığını ve 2019’da patent belgesini alacaklarım belirtiyor.

Büyüyen bir pazar

Karbon kredisi 2005 yılında Kyato Protokolü’nün imzaya açılması ile gündemimize girdi. Protokol 40 gelişmiş ülkenin sera gazı salınımlarını belirli limitlerle sınırlayarak bu gazlara ticari bir değer kazandırdı. Protokolün belirlediği ulusal kotaları aşmak istemeyen gelişmiş ülkeler ve çevresel duyarlılıklarını göstermek isteyen kuruluşlar dünya üzerindeki sera gazı salımmı azaltımı sağlayan projeleri belgeleyen kredi sertifıkasyonlarını satın alıyor. Bu kredi sertifikalarında projelerin sağladıkları sera gazı azaltımı için 1 ton karbondioksit baz birim olarak kabul ediliyor ve farklı sera gazları birbirleri cinsinden hesaplanırken karbondioksit ölçüm birimi olarak kullanılıyor. Bu sebeple bu işlemler karbon kredisi olarak adlandırılıyor. Kredi sertifıkasyonları için planlama, başvuru, kayıt, onay, takip süreçleri ve proje faaliyetlerinin başarıyla tamamlanması gerekiyor. Bu krediler dünya çapında ticari olarak alınıp satılıyor.

Yavuz AYDIN / TÜRKOTED (Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Yönetim Kurulu Başkanı
“Üretimden tüketime kadar iyi gözlem şart”

Bilişim teknolojisindeki gelişmeler her alanda olduğu gibi enerji alanında da yeni uygulamaları ve fırsatları ortaya çıkardı. Yeni teknolojilerle enerji santrallerindeki ana ekipmanlardan santralin tümüne kadar “Dijital İkiz” oluşturup bu alt sistem veya sistemler grubunun en verimli ve üretken nasıl kullanılması gerektiği yönünde öneriler ve hatta otomatik düzenlemeler gerçekleştirilebiliyor.

Bilişim teknolojileri ve enerji teknolojileri üzerinde çalışanların akıl ve becerileri bir araya gelince uygulamaya dönük çözüm ve yenilikler hayata geçirilebiliyor.

Girişim için enerji alanını seçmiş olan startup’lara tavsiyem enerjinin üretildiği, iletildiği, satıldığı ve tüketildiği ortam ve platformları çok iyi gözlemleyip o tesis ve ortamlarda yıllardır çalışan kişilerden farklı bakış açılarıyla “out of the box” yeni uygulama ve çözümler geliştirmeleri. Enerji girişimlerinde en önemli alanlardan biri fosil yakıtlı, büyük ölçekli kirli elektrik üretim sistemlerinin yerini yavaş yavaş almaya başlayan yenilenebilir enerji üretim teknolojilerinin verimliliğini artırıp maliyetlerini düşürecek çözümler. Bu alan çok sayıda küçük startup fikir ve uygulamalarına açık.

Enerji üretildiği zaman tüketilmesi gereken bir meta. Mevcut teknolojilerle büyük ölçeklerde depolama mümkün değil. 0 nedenle enerji depolamanın önemi de giderek artıyor. Küçük hacimlerde uzun süreli ve büyük miktarda enerji depolayabilen, kullanımı ve yeniden dolumu kolay depolama sistemleri ve bu sistemlere oluşturan malzeme, kimya, mekanik ve elektrik teknolojileri startupların en yoğun çalışması gereken alanlar. Diğer bir alan da yüksek ve orta gerilimli elektrik enerjisinin iletim ve dağıtımındaki klasik ve pahalı yöntemlere farklı çözümler.

Başar KAYA / InnoErıergy Türkiye Hub Direktörü
“Enerji startup’ları gözde”

Türkiye’de oldukça yeni ancak hızla gelişen bir girişimcilik ekosistemi var. Hem bölgesel öncelikler hem de global gelişmeler itibariyle ekosistemin en dikkat çeken girişimlerin başında ise enerji startup’ları geliyor.

Enerji piyasalarının regülasyonlara tabi süreçleri ve çoğunlukla büyük oyuncuların kontrolündeki pazar dinamikleri, startup’ların pazara girişini engelleyebiliyor. Bu bağlamda InnoEnergy gibi global enerji pazarlarına hakim ve önemli iş ortaklarına sahip bir kurumun desteği, herhangi bir startup’ı bulunduğu yerel pazarlardan global pazarlara çok kolay bir şekilde taşıyabilir.

Çağada Eroğlu KIRIM / EnCazip.com Kurucusu
“Girişimciler farklılaşmalı”

Her zaman yeni fırsatların olacağı nadir sektörlerden birinin enerji sektörü olduğunu düşünüyorum. Enerjiye ihtiyaç hiç bitmez, enerji sektörünün güneşi hiç batmaz.

Girişimlerde başarılı olmanın birinci şartı inanmak. Girişimcilere tavsiyem inanmadıkları işlere girmesinler ancak her ne olursa olsun inandıkları işin peşini de bırakmasınlar. Ama unutmamak gerekir ki, daha önce denenmiş bir yöntemle müşteriye giderseniz başarı elde etme şansınız düşük olur. Yine aynı şekilde farklılaşmayı başaramamış projelerin potansiyeli daha düşük olacağından yatırımcılar da bu tür projelere mesafeli duracaktır.

Avrupa ile eş zamanlı Türkiye’deki ilk yarışma

Avrupa ile eş zamanlı olarak 14 ülkede yürütülen “PowerUp Startup Competition” isimli etkinliğinin Türkiye ayağı 2018 yılında ilk kez düzenlendi. Bütün faaliyetleri Sabancı Üniversitesi tarafından koordine edilen etkinliğe 37 startup firması başvuru yaparken, 10 firma ön değerlendirme neticesinde programa kabul edildi. 10 Mayıs’ta düzenlenen Povverllp Turkey Country Final’de bir startup jüri tarafından 19 Haziran’daki Grand Final’de Türkiye’yi temsil etti. Grand Final’de seçilen startuplara 50 bin Euro nakit para dağıtıldı. Grand Final’de yer alan startup’lar, uluslararası seçkin yatırımcıların önünde işlerini anlatmanın ötesinde, InnoEnergy’nin 150.000 Euro’dan başlayan yatırım tekliflerini değerlendirme imkanına da sahipler. Ayrıca, InnoEnergy’nin globaldeki iş ve müşterine ağına katılım, Hollanda’da ofis açma ve her yıl 1 defa yapılan dünyanın en büyük eneıji network etkinliği The Business Booster’a katılım hakkı gibi iş geliştirme fırsatları da yine Povverllp kapsamında yer alan start-up’lara sunulan destekler arasında.

EDA GEZMEK





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir