Güneş Enerjisi Zorunlu Oluyor
Güneşten dünyaya ulaşan bir saatlik enerji bile, tüm dünyanın yıllık enerji ihtiyacının çok üzerinde. Mesele bu enerjinin akıllı ve düşük maliyetli olarak kullanılmasında. Bu konuda epey yol alindi…
AMERİKA Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaleti, dünyada ilk kez olarak, 1 Ocak 2020’den itibaren inşa edilecek evlere güneş enerji sistemleri kurulmasını zorunlu hale getirdi. Eyaletin Enerji Komisyonu, sera gazlarına son vermek amacıyla böyle bir karar alındığını duyurdu.
Karar, oy birliğiyle alındı. Enerji Komisyonu’nun sözcüsü Amber Beck, “Yeni standartlar, enerji tasarrufunda büyük rol oynayacak. 2020’den sonraki birkaç yıl içinde geleneksel enerji kullanımında yüzde 50’den fazla tasarruf olmasını bekliyoruz” dedi.
Beck, bunun tarihi bir karar olduğunu ve uzun vadede tasarrufun çok daha fazla olacağını, bu sayede 86 bin işçinin daha güneş enerjisi sektörüne dahil olacağını da sözlerine ekledi. Komisyon ayrıca 2030 yılında, üretilen elektriğin en az yüzde 50-60’ınm karbon salımı olmayan kaynaklardan gelmesi için de hedef belirledi.
ELEŞTİREN DE VAR
Bu yasal zorunluluğun, İnşaat Standartlan Komisyonu tarafından da onaylanması gerekiyor. Karar açıklanır açıklanmaz eleştiriler de başladı. İnşaatçılar, mesken maliyetlerinin 8-12 bin dolar arası artacağını, bunun da potansiyel emlak alıcıları için hatırı sayılır bir külfet olacağını ileri sürdüler. Komisyon üyeleri ise banka kredisiyle alınacak evlerin 30 yıllık mortgage ödemelerinde aylık sadece 40 dolarlık bir artış olacağını kaydediyorlar. Bir evin ısıtma/serinletme ve aydınlatma masraflarının ayda 80 dolar olduğunu, dolayısıyla 40 dolarlık artışın fazla önemi bulunmadığını, 30 yıllık sürede tasarruf edilecek paranın en az 19 bin dolar olacağını hatırlatıyorlar.
Yeni uygulama, bazı muafiyetler de getiriyor. Örneğin, bir dağ yamacına inşa edilecek ev, belirlenen kriterlerin altında güneş ışığı alıyorsa veya hiç almıyorsa, bu uygulamadan muaf tutulacak. Buna, belediyeye bağlı bilirkişi karar verecek. Birçok daireden oluşmuş bir apartman yapılacaksa, sistem dairelere paylaştırılacak. Mevcut ev sahiplerinin herhangi bir yükümlülüğü bulunmuyor.
KALİFORNİYA KAZANACAK
Kaliforniya, güneş enerjisi için son beş yılda 42 milyon dolarlık yatırım yaptı. Çok yüksek bir tutar gibi gözükmese de eyalette güneş enerjisi endüstrisinin, patlama derecesinde gelişeceği tahmin ediliyor. Güneş Enerjisi Endüstrileri Derneği, Kaliforniya’yı zaten en çok güneş alan üç eyaletten biri olarak önemli bir pazar olarak görüyor (diğerleri Florida ve Ha-waii). Kaliforniya’da geçen yıl tüketilen elektriğin yüzde 16’sı güneşten geliyordu. Yeni önlemle, Kaliforniya eyaletinde üç yılda zararlı gaz emisyonunun 700 bin ton azalması, bunun da 115 bin motorlu aracın yollardan çekilmesi anlamına geldiği ileri sürülüyor.
Kaliforniya’da halen evlerin 15 bini güneş enerjisi kullanıyor. Eyalette her yıl 80 bin yeni ev inşa ediliyor. Evlerde genellikle 2.5-4.0 Kw’lık paneller bulunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump, şubat ayında, ABD’ye ithal edilecek güneş panellerinden yüzde 30 vergi alınacağını açıklamış, bu da Amerikan şirketlerinde soğuk duş etkisi yaratmıştı. Kaliforniya merkezli, ülkenin en büyük güneş enerjisi şirketlerinden SunPower, bu açıklama üzerine iş gücünü yüzde 3 oranında küçültmek zorunda kalmıştı.
Güneşten nasıl enerji alırız?
Her gün dünyamıza güneşten 173 petawatt’lık [vvatt olarak okumak için Uluslararası Birimler Sistemi SI’ye göre-rakamın sağma 15 sıfır koymanız gerekir] enerji geliyor. Dünyada yedi milyar insanın yıllık enerdi tüketimi kabaca 0.015 petavvatt’tır. Yani güneş, enerji ihtiyacımızın 11 bin 534 katını bize her gün sunuyor. Mesele, bu enerjiyi toplamakta…
Bugün teknoloji ne kadar ileri olsa da güneşten gelen enerjinin yüzde 100’ünden yararlanamıyoruz. Silikondan yapılmış fotovoltaik [PV] paneller, üzerlerine düşen güneş ışığını (f otonları), bir yarı iletken olan silikondaki elektronları harekete geçirerek elektriğe çeviriyor. Ama bu bir doğru akım. Evlerimizde “dalgalı akım” kullanıyoruz. Onun için bu doğru akımı, dalgalı akım haline getiren “inverter” cihazına sahip olmanız şart. Bu elektriği anında tüketebilirsiniz. Ya da gece kullanımı için bataryalarda biriktirebilirsiniz. Tıpkı otomobil akümülatörleri gibi bu enerji bataryalarda toplanabilir. Güneş enerjisini ısıtıcı olarak kullanıp, sıcak su da elde edebilirsiniz.
Güneş panelleri 200-250 vvatt kapasitesindedir. On tanesi 2.0-2.5 kW’lık toplam bir güç oluşturur ki bu da elektrikli cihazlarınıza ve aydınlatmanıza yeter. Daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarsanız, fazladan paneller eklemek çok kolaydır [Türkiye’de bu yılın başından itibaren yürürlüğe giren mevzuat değişikliğine göre çatılara, gücü 3 kW’a kadar güneş paneli takmak yasallaştı).
Güneş enerjisinin avantajları
■ Gerçek anlamda yenilenebilir enerjidir. Hava bulutlu, yağmurlu bile olsa bütün gün, dört mevsim kullanılabilir. Verim yüzde 10-50 arasına düşer ama yine de enerji toplar. Güneş (ömrünün daha 5 milyar yıl olduğu dikkate alındığında) tükenmez bir kaynaktır.
■ Elektrik faturanızı düşürür. Miktarı sizin güneş panellerinizin ne kadar büyük olduğuna, evinizde kullandığınız elektrikli cihazların çokluğuna ve gücüne bağlıdır. Tükettiğinizden daha fazla enerji üretiyorsanız ve şehir şebeke elektriğine (enterkonnekte sisteme) bağlıysanız belediyeye satıp para bile kazanabilirsiniz.
■ Kullanımı çok amaçlıdır. Fotovoltaik sistemle elektrik üretebilir, termal sistemle sıcak su elde edebilirsiniz. Çatınızda bir dizi panel bulunmasını istemiyorsanız, Japon elektronik ürünler üreticisi Sharp’ın, şeffaf güneş enerjisi pencerelerini de tercih edebilirsiniz.
■ Güneş enerjisi, küresel ısınmayı yavaşlatır hatta durdurabilir. Dünyamızın ısınma sorununa en etkili çözümlerden biridir. Ancak bunun için kullanımının oldukça yaygın olması gerekir.
■ Bakım maliyetleri çok azdır. Sistemin hareketli parçaları olmadığından size sadece yılda birkaç kez, güneş panellerini temizlemek kalır. Kuş pisliği, düşen yapraklar, panelinizin kapasitesini tahmin edemeyeceğiniz derecede düşürür. Siz bu işi yapmak istemiyorsanız, işi profesyonellere bırakabilirsiniz. Sizin için 20-25 dolara bu işi hallederler.
■ Bir toplumun ya da ülke halkının milyonlarca/milyarlarca dolar tasarruf etmesini sağlar. Dünya çapında bu tasarruf, trilyonlarca doları bulabilir. Bir Amerikalı, Kaliforniya, Florida gibi güneşli eyaletlerde 20 yıllık kullanımda 30 bin dolar tasarruf edebilir. Bir Hawaii vatandaşı için tasarruf, 65 bin dolara kadar çıkar.
■ Güneş enerjisi, bir ülkenin enerji “güvenirliği”ni artırır. Güneşin ne zaman doğacağını ve batacağını biliyoruz. Her ne kadar bulutlu havalar pek tahmin edilemese de akıllı bir planlama, bir ülkenin enerji harcamalarını büyük oranda kısabilir. Ukrayna’da, güneş paneli olan evler o kadar yaygındır ki, ülke son beş yılda Rusya’dan ithal ettiği petrol ve doğal gazdan üç milyar dolar tasarruf etmiştir.
■ Daha çok istihdam sağlar. Doğal gaz sektöründe çalışanların üç, kömür sektöründe çalışanların iki katı daha fazla eleman, güneş enerjisi sektöründe iş bulur.
■ Güneş enerjisi küreseldir, enerji bağımsızlığı demektir. Bedavadır. Şehir şebeke elektriğinin kesintilerinden ve arızalarından muaftır.
■ Güneşten elde edilen 1 KW enerji, 70 kilo kömür, 400 litre su tüketimini ve 120 kilo karbondioksitin atmosfere salimim önler. İtalyan astronom, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, kartograf, botanist, jeolog, yazar ve ressam Leonardo da Vinci, her ne kadar 1500’lerin başında, güneşin sanayileşeceğini tahmin etmişse de güneş eneıji sistemleri ilk kez 1956’da ortaya çıktı. Bazı evlerde 1960’larda kurulan güneş enerji sistemleri bugün hala çalışır durumdadır. Kapasiteleri hayli azalmış olmasına rağmen…
■ Bu alandaki teknolojik gelişmeler çok hızlıdır. Nanoteknoloji sayesinde yakın gelecekte bugünkünün iki-üç katı daha etkin güneş panelleri piyasaya çıkacak.
Güneş enerjisinin dezavantajları
■ Sistemin satın alınması (paneller, bataryalar, inverter, yük kontrol devresi, kablolar) ve monte edilmesi aşamasındaki ilk maliyet hayli yüksektir. İngiltere ve bazı ülkelerde hükümetler teşvik edici mali kolaylıklar sağlasa da yükün önemli bölümü size ait olur. Yine de bugünkü maliyet, 1975 yılındaki maliyetin 227’de l’idir.
■ Etkinlik, tamamen hava durumuna bağlıdır. Paneller, tam kapasite ile çalışması için güneş ışığını doğrudan görmek zorundadır. Gece hiç enerji toplanamaz. Bu nedenle bazı tüketiciler, gün içinde güneş enerjisini, geceleri de şehir şebeke elektriğini kullanmaktadır. Bu durum, bir dezavantaj gibi görünen avantajdır. İnsanlar gün içinde daha çok elektrik harcarlar. Çünkü gece geçirdiğimiz sürenin üçte ikisinde uyuruz.
■ Güneş enerjisini depolamak ucuz bir iş değildir. Bunun için büyük ve pahalı bataryalar gerekir. Böylece güneş enerjisi 24 saat kullanılabilir ama maliyetler yükselir.
■ Sistem evin hacminin önemli bir bölümünü işgal eder. Eviniz, özellikle de çatınız geniş olmalıdır. Kablolar, borular, elektrik bağlantı noktalan çirkin bir görüntüye neden olabilir.
■ Güneş enerjisini kullanmak, temiz ve çevreye zarar vermeyen bir işlem olarak görülebilir. Fakat panellerin ve bataryaların üretilmesi sırasında zararlı gazlar ortaya çıkar.
Sistemin eve takılması sırasında da bu gazlar çevre için uzun vadede zararlı olabilir. Yine de diğer enerji kaynaklarından daha temiz bir enerjidir.
■ Tüketiciler yatırım yapmaya pek hevesli olmaz. Bunun sebebi hep, yakında daha etkin güneş panellerinin üretileceği düşüncesidir. Haksız da sayılmazlar.
■ ABD’nin ünlü tüketici hakları avukatı Ralph Nader şöyle der: “Güneş enerjisinin kullanımı henüz halka tam olarak açılmamıştır. Çünkü petrol endüstrisi, güneşin sahibi değildir”. Gerçekten de bazı ülkelerde güneş enerjisi kullanımı teşvik edilmiyor.
■ Evinizde bir güneş enerji sistemi var ve siz taşınmak zorundasınız. Bu, büyük bir sorun olur. Evi satacağınız ya da kiraya vereceğiniz kişi, pürüz çıkarabilir. Sistemi istemeyebilir. Bunun için ABD’de güneş enerjisi uzmanları, emlakçılarla işbirliği içinde çalışır ve bir orta yol bulmaya çabalar. En iyisi, sistemi söküp götürmeniz ve yeni evinize takmanızdır. Bu da, çok maliyetli bir iştir.
■ Çöllerde verimin maksimum düzeyde olacağını düşünebilirsiniz. Ama çöllerin gündüz-gece arasında 40 dereceyi bulan sıcaklık farkı, panelleri bükebilir, zayıflatabilir, tahrip edebilir. Dondurucu soğuklardaki evlerde de aynı sorunlar yaşanır.
ALEV RİGEL