Nusret Gökçe adını dünya markası yapan bir girişimci

ÜNLÜ et restoranı Nusr-Et Stcakhouse’un kurucusu Nusret Gökçe son dönemlerin en popüler isimlerinden biri. Gökçe, 1983’te maden işçisi bir babanın beş çocuğundan birisi olarak Erzurum’da dünyaya gelmiş. Henüz iki yaşında iken ailesiyle birlikte Danca’ya göç etmiş. Ortaokul birinci sınıfı tamamlamadan okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Meslek hayatına ise İstanbul Bostancı’da kasaplar çarşısında çırak olarak başlamış. 2007’de kasap restoran konseptli Günaydın Stcakhouse’a geçmiş. Bir süre sonra bu işin dünyada nasıl yapıldığını öğrenmek için Arjantin ve ABD’ye giderek steakhouse konseptlerini incelemiş. Ardı adan yurda dönüp arkadaşı Mithat Erdem ile birlikte Nusr-Et’i kuruyor. Nusr-Et bugün Doğuş Holding’in patronu Ferit Şahenk’in ,de ortak olduğu Türkiye, ABD, Dubai’de şubeleri olan ve 2 bin kişinin çalıştığı dev bir steakhouse zinciri. Dünya çapında üne kavuşan Gökçe, et tuzlama hareketiyle bir anda sosyal medyada da fenomen haline geldi. Gökçe’nin bugün 27.7 milyon Instagram takipçisi var. Salt bae (tuzlama) hareketinden yeni bir zincir oluşturacak kadar yaratıcı bir girişimci.

Gökçe bunları yaparken günlük ortalama çalışma saati 18 saatin altına inmemiş. Malum pandemi ile restoranlar kapandı. 21 Mart 2020 tarihinde kapılarını kapatan restoran ve kafeler belirli kurallar çerçevesinde 27 Mayıs 2020 yani bu haftadan itibaren kapılarını açacak. Biz de bu vesileyle Gökçe’yi aradık, hem pandemi döneminde neler yaptığını, hem de yeni dönem hazırlıklarını konuştuk. Gökçe, gelecek planlarıyla ilgili çok özel açıklamalar yaptı…

nusret gokce

Koronavirüs sonrasında uzunca bir süredir evde kaldınız. Nasıl geçti ev hayatı?

Çocuk yaşımdan bu yana ne cumartesi bilirim ne pazar. 24 yıldır kesintisiz çalışıyorum. Günlük ortalama 18 saat çalışan bir insamm. Hem Türkiye hem de yurtdışındaki restoranlarımıza düzenli olarak gitmeye çalışırım. Bu nedenle çok seyahat ederim. Evde hiç bu kadar uzun süre kalmadım. Evde hiç keyif yapmamıştım. İlk defa bu dönemde evde keyif yaptım. Alışık olmadığımız bir durum. Yatak bile kabul etmedi. Alışık olmadığımız için tam keyif yaptığım da söylenemez. Bu bizim alışık olmadığımız, anlamadığımız bir durum.

İstanbul’da mısınız? Bu süreçte neler yaptınız?

Mart ayından bu yana İstanbul’dayım. İlk hafta biraz bekledik. Sonrasında evden çalışmaya başladık. Evde biraz keyif yapmaya çalışsam da boş durmuyorum. Yeni dönem hazırlıklarımızı yapıyoruz. Hem Türkiye’de hem de yurtdışındaki operasyonlar için hazırlık yapıyorum. Restoranlarımızı tamamen kapattık. Ama sonrasında ilk haftadan sonra paket servisi açtık ve tezgahın başına geçtim. Tezgahın başına geçtim de kendime geldim. Bu süreçte etlerimizi işlediğimiz fabrikamıza da sürekli uğradım.

Restoranlar kapanınca çalışanlarınız ne oldu?

Toplam 2 bin çalışanımız var. Hiçbirini işten çıkarmadık. Maaşlarını ödedik. Çalışma arkadaşlarımla yolumuza devam edeceğiz. Bu süreçte haftada iki gün video konferanslarla eğitim süreci yaşadık. Yeni dönem hazırlıklarını yaptık. Çok dinamik bir yapıyla geri döneceğiz.

Paket servislerde siparişler nasıldı?

Paket servisinde siparişler gayet iyiydi. Sadece İstanbul değil, yurtiçi ve dışındaki tüm şubelerimizde paket servisleriyle hizmet vermeye çalıştık. Ancak kaliteyi düşürmemek için şubelere yakın mesafedeki siparişleri kabul ettik. Uzak mesafeye gittiğimizde aynı kaliteyi sunamayız. Şubelerin yakınında bulunan müşterilerimize paket servisiyle hizmet vermeye devam ediyoruz. Müşterilerimizden bazıları “Doktor Nusret yetiş” diyerek sipariş veriyordu.

Restoranlarınız ne zaman açılacak? 27 Mayıs’a hazır mısınız?

Sağlık kurallarına harfiyen uyarak restoranlarımızı açacağız. Dünya genelindeki bütün şubelerimiz bütün restoranlar gibi bu süreçte kapandı. Abudabi ve Dubai’yi geçtiğimiz haftalarda açtık. Miami’den haber geldi. Valilik açıklama yaptı, restoranların açılışına izin verildi. Miami şubemizde paket servisiyle hizmet veriyorduk. 25 Mayıs Pazartesi günü burayı açacağız. New York’ta kısıtlamalar 15 Haziran’a kadar devam edecek. Eğer yeniden uzatma olmazsa 15 Haziran’da New York şubemizi de açacağız.

Yeni dönemde yeni restoran açılışları olacak mı?

Yeni restoran açma planlarımız var. Dünyanın metropol kentlerinde olmak gibi bir hedefimiz var. New York ve Dubai’ye ikinci bir ‘restoran planımız var. Bunların dışında Pekin, Hong Kong, Londra başta olmak üzere büyük metropollerde yeni şubeler açmak istiyoruz. Ancak tarih veremiyorum.

Yeni zinciriniz SaltBae nasıl gidiyor? Yeni şubeler olacak mı?

SaltBae şu anda İstanbul, Dubai ve New York’ta faaliyette. Dünya genelinde bir zincir haline getireceğiz. Yeni şubeler açmaya devam edeceğiz.

Burada ortaklık yapısı nasıl?

Biliyorsunuz Nusr-Et’te Ferit Şahenk, Mithat Erdem ve ben üç ortağız. Ferit Bey büyük ortağımız. SaltBae’de de ortaklık yapısı aynı. Zaman zaman başka isimler yazılıyor ortak olarak. Amerikalı ünlü DJ Khaled ile ilgili yazıldı mesela. Khaled dostumuz, sık sık da restoranlarımıza gelir. Ama başka ortağımız yok.

Son dönemde kişisel bir yatırıma imza atarak Ferit şahenk’e ait Nişantaşı’ndaki oteli aldınız. Otel ne durumda?

Oteli geçen yıl mart ayında almıştık. Otel benim hayalim olan bir iş. Gayet iyi gidiyordu. Malum salgın sonrası bütün oteller gibi burasıda hizmet veremedi. Ama bir gelişmeden bahsedeyim. Otelimizin yakınındaki Nusr-Et’i buraya taşıyoruz. İstanbul’un en iddialı mekanı olacak. Otelin altına Nusr-Et Steakhouse açıyoruz. Bir restoran vardı. Kendi restoranımız olsun istedik. Tadilatı yapıldı. 15 Haziran’da kısmetse açacağız. Sürecin normale dönmesini bekliyoruz. Tavan yüksekliği ile ferahlığı ile en iyi restoranımız olacak.

Nerelerde hizmet veriyor?

Nusr-Et, İstanbul’da Etiler, Nişantaşı, İstinye Park AVM, Sandal Bedesteni, Ankara Kavaklıdere, Marmaris D-Hotel Maris, Bodrum Yalıkavak Marina, Dubai, Abu Dhabi, Doha, Miami, New York ve Mykonos’da hizmet veriyor. Nusr-Et Burger’in ise İstanbul Bebek, Nişantaşı, Kanyon AVM ve İstinye Park AVM’de şubeleri bulunuyor. Yeni markası SaltBae ise İstanbul Bağdat Caddesi, New York ve Dubai’de üç şubeyle hizmet veriyor.

Yeni nesil girişimci

Nusret Gökçe’nin hayatında, 2007 yılında İstinye Park’ta açılan kasap-restoran konseptindeki mekana geçişi bir dönüm noktası oldu. Dünya üzerinde söz sahibi olmuş steakhouse restoran konseptlerini görmek isteyen Gökçe, Arjantin’e gitmeye karar verdi. Yolculuğa cebindeki son parası ve kredi kartından çektiği 7 bin TL ile çıktı. Arjantin’de kasapları ve restoranları gezen Gökçe, sektör hakkında fikir edindi. Türkiye’ye döndüğünde aynı işyerinde çalışmaya devam etti ve Arjantin’de kazandığı deneyimleri işine aktardı.’Lokum’, ‘Ceviz’, ‘Kafes’ gibi pişmiş et türlerini ilk kez hayata geçirdi ve büyük ilgi gördü. Ardından ABD deneyimi yaşadı. Aldığı üç aylık ABD vizesinin ardından New York’un en bilindik dört restoranında para almadan çalışmış ve hazırladığı menü New York Times’da yayınlandı. Türkiye’ye döndüğünde bu kez işsiz kalan Gökçe, kendi işyerini açmak için faaliyete girdi. Kendisine eski bir arkadaşı olan Mithat Erdem’i melek yatırımcı olarak seçen genç girişimci, arkadaşıyla beraber ilk restoranın temelini attı. Etiler’deki merkezi büyük ilgi gören Nusr-Et, Doğuş Holding’in patronu Ferit Şahenk’in yüzde 50 ortak olmasıyla hızla büyümeye başladı.

İDRİZ ÇOKAL





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir