Gelecek Lojistik Sektöründe

2017’de yüzde 5 büyüyen lojistik sektörü, 2018’de büyüme hızını artırmayı hedefliyor. Türkiye’yi lojistik üssü haline getirecek yatırımlar yapan sektör, dijitalleşiyor ve e-ticaret hizmetlerine odaklanıyor…

DIŞ ticaretin 2017 yılında hızlanmasının olumlu sonuçlarını Türk lojistik sektörü de gördü. 2017’de yüzde 5 büyüyen lojistik sektörü, bu yıl özellikle ihracatın hızlanmasıyla birlikte büyümesini yüzde 5’in üzerine çıkarmayı planlıyor. Son 15 yılda yüzde 5.6 büyüyen Türkiye ekonomisinde lojistik sektörü 100 milyar TL hacme ulaştı.

Sektör ulaştığı hacimden aldığı güçle 2023 yılında 50 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedefliyor. Özel sektör yaptığı yatırımlarla geleceğe hazırlanırken en büyük güvenceleri ise Türkiye’nin doğal bir lojistik üs olacak konumu. Asya ile Avrupa kıtası arasında köprü olan ve üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, Avrupa ve Ortadoğu arasında coğrafi olarak doğal bir hub konumunda. Devlet ve özel sektör güç birliği ile yapılan yatırımlara bu coğrafi avantaj da eklenince sektörün büyümesini sürdüreceğine ve hedeflerine rahatlıkla ulaşacağına kesin gözüyle bakılıyor.

EN BÜYÜK FİLO

Kara, deniz ve hava taşımacılığını entegre eden lojistik sektörü dünyada 5 trilyon dolarlık bir hacme ulaştı. Türkiye’de geçen yıl yapılan 157 milyar dolarlık ihracatın yüzde 49’u deniz yoluyla, yüzde 40’ı karayolu taşımacılığıyla, yüzde ll’i de havayoluyla gerçekleşti. Türkiye, Avrupa’nın en büyük karayolu filosuna sahip. Yaklaşık bin 500 lojistik ve taşımacılık şirketinin 46 bin aracı ile taşıma yapılıyor. Türkiye’nin karayolu taşımacılığının performansı Türk lojistik sektörünün seyrini de gösteriyor. UND (Uluslararası Nakliyeciler Derneği) verilerine göre, 2016’da 1 milyon 205 bin 577 adet olan ihracat taşımalarımız 2017 yılında yüzde 4 artarak, 1 milyon 250 bin 67 adet olarak gerçekleşti. İhracat taşımalarımızda en büyük paya sahip olan Irak’ta yüzde 7 büyüme sağlandı. Irak’m siyasi istikrara kavuşması ve gümrük düzenlemelerinin daha sağlıklı yapılması ile birlikte önümüzdeki yıllarda taşımacılık sayısının yıllık 600 bin seferin üzerine çıkabileceği tahmin ediliyor.

lojistik

TIRLAR ORTADOĞU’YA GİTTİ

İhraç taşımaları bölgesel olarak değerlendirildiğinde, Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya ihracat taşımalarının yüzde 5 arttığı görülüyor. Rusya ile ilişkiler normale dönmesine rağmen Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Asya ülkelerine taşımalarda -Rusya ile ilişkilerin normale dönmesine rağmen- yüzde 3 düşüş olduğu biliniyor. 2017 yılında ihracat taşımalarının yüzde 79’u Türk, yüzde 21 yabancı araçlarla yapılırken; yabancı araçların yüzde 7, Türklerin ise yüzde 4 artış sağladığını da belirtelim.

Bu arada ithalat taşımalarında 2017’de Türk araçları yüzde 23 artış ile 453 bin 678 adet ithalat taşıması gerçekleştirdi. İthalat pazarında yüzde 66 Türk, yüzde 34 yabancı payı ile taşımaların gerçekleştirildiği görülmekte.

2017 yılında, 2015 ve 2016 yılındaki yaralarını saran lojistik sektörü, geçen yıl Avrupa’da tarihi bir dava kazandı. Türkiye’nin Macaristan’a karşı açtığı davada Avrupa Adalet Divanı, Türk araçlarından geçiş ücreti alınamayacağına karar verdi. Bu karar Türkiye’nin Avrupa nezdinde kazandığı en büyük davalardan biri oldu. Tüm AB üyesi ülkeleri kapsayan bu zaferin bir benzerinin de bu yıl Avusturya’ya karşı elde edilmesi bekleniyor.

400 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR

UTÎKAD Başkanı Emre Eldener, Türkiye’de lojistik sektörünün geçen yıl yüzde 5 büyüdüğünü, bu yıl ise bunun üzerinde bir büyüme beklendiğini belirtiyor. Türkiye’de lojistik firmalar ve dış ticaret firmalarının kendi lojistik faaliyetlerinin toplamda 300 milyar TL’ye ulaştığım söyleyen Eldener, şu açıklamaları yapıyor:

“Bu büyüklüğün yaklaşık yüzde 50’si doğrudan lojistik firmalar tarafından yerine getirilen lojistik faaliyetleri kapsamakta. Avrupa’da lojistik sektörünün yaklaşık 630 milyar euro değerinde olduğu ifade ediliyor. Türkiye’de yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağlayan lojistik sektörünün Avrupa ile rekabetçi düzeye getirilmesinde önem arz eden hususlar yer alıyor. İki yılda bir Dünya Bankası tarafından gerçekleştirilen LPI (Logistics Performance Index) çalışmasının üst sıralarının başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri tarafından domine edildiğini görüyoruz. Singapur, Hong Kong ve ABD harici ilk 10’daki ülkelerin hepsi Avrupa ülkeleridir. Bu ülkeler verimli işleyen gümrük süreçleri, entegre çalışan taşımacılık sistemleri ve zamanında teslim gibi konularda örnek alınması gereken özelliklere sahip.”

AVRUPA HIZLANDI

İhracatının yüzde 54’ünü Avrupa’ya yapan Türkiye, 2018 yılının ilk çeyreğinde de hem ihracatını hem de taşımalarım artırdı. UND’nin verilerine göre, 2018 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre Avrupa’ya olan ihracat taşımaları yüzde 9 artarken, Ortadoğu’ya olan taşımalarda ise yüzde 15 düşüş var. Suriye’ye yapılan taşımalarda yüzde 30 oranında bir düşüş yaşanmış olsa da; Afrin operasyonunda alman olumlu sonuçlar ve devam eden operasyonlar ile birlikte önümüzdeki dönemlerde taşımacılık sayılarında ciddi oranlarda artışlar olacağı öngörülüyor. BDT ve Orta Asya ülkelerine taşımacılığın yüzde 17 artması ise yılın tamamı adına ümit veriyor.

NETLOG
YATIRIM BÜTÇESİ! 200 MİLYON DOLAR

Netlog Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, 2018’de 200 milyon dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını söyleyerek sözlerine başlıyor. “Türkiye ekonomisinin, küresel anlamda hak ettiği seviyeye gelmesi için yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz” diyen Çak, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“2018 yılında lojistik, depolama ve altyapımıza 200 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. Hedefimiz lojistik alanında Türkiye’den bir dünya markası yaratmak; dünyada entegre lojistik denilince akıllara gelen ilk firmalar arasında yer almak. 2030, 2040 ya da 2050; şuna yürekten inanıyorum ki; hedefine dünya liderliğini koymuş, küresel vizyona sahip şirketlerimizin sayısı arttıkça ülke olarak çok daha iyi yerlere gelecek, dünyanın en önde gelen ekonomileri arasında yerimizi alacağız.”

ARKAS LOJİSTİK
ÖZEL VAGON SAYISI ARTIYOR

Lojistik firmaları son yıllarda demiryolu taşımacılığına da yatırım yapmaya başladılar. Aslında bu biraz da devletin demiryollarını yolcu ve yük taşımacılığında yeniden canlandırma planlarıyla yakından ilintili. Bilindiği üzere, son 15 yılda demiryollarına devlet 60 milyar TL yatırım yaptı. Bu yatırımların sonunda 360 kilometre ilave konvansiyonel hat ve 1.213 km yüksek hızlı tren hattı işletmeye alınarak ülkemizin demiryolu ağı 12 bin 532 kilometreye yükseltildi. Henüz yük taşımacılığında jm demiryolların payı yüzde 1’e bile ulaşamadı ama 2023’te hedef yüzde 15 paya ulaşılması. Bu yıl da demiryolu yatırımına hükümet 10.8 milyar TL gibi devasa bir bütçe ayırdı.

Özel sektör ise artan demiryolu yatırımlarıyla birlikte vagon sayısını artırıyor. Eylül 2017 itibariyle özel sektörün 4 bin 131 vagona ulaştığını belirtelim. Arkas Lojistik’in de bu yıl yapacağı yatırımların odağında demiryolu taşımacılığı var. Geçen yıl 2 milyon dolarlık yatırımla dört yeni depo açan firma, bu yıl da 30 milyon euro yatırım yapmaya hazırlanıyor. 2018’de yüzde 10-15 arası büyüme planlayan şirket, yatırım bütçesini araç yenileme, araç ve iş makinesi alımları ile demiryolu serbestleşmesi ile birlikte lokomotif yatırımı için kullanacak.

SERTRANS LOJİSTİK
AKILLI LOJİSTİK ZAMANI

Sertrans Lojistik CEO’su Nilgün Keleş ise depolama yatırımları hakkında şu bilgileri veriyor: “Depolama alanında yatırımlarımız sürüyor. Bu yıl 7 milyon dolar yatırım yaptığımız yeni lojistik depomuzu da Hadımköy’de faaliyete alacağız. 30 bin metrekarelik alanda inşa edilen bu depomuzda müşterilerimizin günlük talepleri ve artan ihtiyaçlarına daha hızlı ve daha düşük maliyetli çözümler getireceğiz. Son teknolojiyle donatıp, perakende ve kozmetik sektörleriyle birlikte e-lojistik alanında katma değerli hizmetler sunacağız. Ayrıca ilave etmek is-terim ki, bu yeni depomuzla yılsonuna dek 200 kişiyi daha istihdam ederek ülkemiz adına gurur duyacağımız bir iş de yapmış olacağız. Bir süre önce depo yönetimimizi, şirket stratejimizle uyumlu olarak dijitalize ettik. AxataWM yazılım sistemi ile depolarımızı hız ve daha fazla verimlilik prensibiyle güçlendiriliyor ve müşterilerimizin kendi sistemleri ile entegre olarak mobilize olmalarına imkan veriyoruz.”

Lojistik sektörü depolama ve taşıma kapasitesi yatırımlarım artırırken dijitalleşmeyi de ıskalamak istemiyor. Akıllı fabrika, bina ve akıllı şehirlerin hakim olacağı yakın gelecekte, lojistikçiler de ‘akıllı lojistik’ kavramı etrafında geleceklerini planlıyorlar. Endüstri 4.0 vizyonuyla dijitalleşme sürecine hız veren Sertrans. Geçen yıl Ar-Ge merkezi kurdu. Halen 25 uzmanın çalıştığı Ar-Ge merkezi çalışan sayısının yılsonuna kadar 40’a çıkartılması planlanıyor.

Lojistik firmaları arasında e-ticarete de öncelik veren Sertrans, yüksek teknolojilerle donattığı online lojistik alanını da 50 bin metrekareye çıkardı. Firma, e-ticaret alanındaki yeni ürünlerini yıl içinde duyuracak.

DHL EXPRESS
ÖNCELİĞİ E-TİCARET

E-ticareti en önemli odak alanlarından biri yapan DHL Express isi yıl içinde e-ticaret birimini kurmayı hedefliyor. DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen bu alandaki planlarını şöyle açıklıyor: “E-ticaret şu anda DHL Express Türkiye olarak iş hacmimizin yüzde 10’unu teşkil ediyor ancak yeni müşterilerimizin yüzde 60’ının internet perakendecileri olması buradaki potansiyeli açıkça ortaya koyuyor. Bunları da göz önünde bulundurarak Türkiye’de e-ticarete yönelik yatırımlarımıza şimdiden başladık. Öncelikle sadece e-ticarete odaklanan bir birim kurmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda e-ticaret firmalarının ihtiyaçlarını doğru anlamak üzere bu firmalarla bir araya geleceğimiz seminer ve etkinliklere katılacağız. Firmaların hayatını kolaylaştıracak, lojistik konusundaki tüm süreçleri bize devrederek işlerine odaklanmalarını sağlayacak çözümler ortaya koymayı hedefliyoruz. E-ticaret girişimlerinin işini kolaylaştıracak gerekli uzmanlığa sahibiz ve bu şirketlere yönelik özel hizmetler geliştiriyoruz. Mikro ihracat, isteğe bağlı gönderi’teslimatı hizmetimiz olan On Demand Delivery (ODD) ilk aklıma gelenler.”

EKOL LOJİSTİK
İŞBİRLİKLERİNE DEVAM

Türk lojistik şirketleri yaygın bir hizmet vermek için işbirliklerini de artırıyor. En son Ekol Lojstik, Danimarka’nın en güçlü lojistik şirketlerinden Blue Water Shipping (BWS) ile işbirliği yaptı. Ekol, yapılan özel ortaklık sayesinde sunduğu intermodal çözümleri geliştirmeye devam ederken, İskandinavya pazarındaki konumunu daha da güçlendirecek. Her iki şirket Türkiye ve Danimarka’da satış, müşteri ilişkileri, depolama dağıtım, gümrükleme alanlarında birlikte çalışacak. Ekol, aynı zamanda BWS’nin Türkiye-Danimarka-Türkiye arasındaki taşımalarını gerçekleştirecek. Lojistik ve taşımacılık sektöründe 40 yılı aşkın deneyime sahip Blue Water Shipping’in dünya genelinde 60’tan fazla ofisi bulunuyor. Şirket liman hizmetleri ve acentesi, petrol, gaz ve endüstriyel projeler, rüzgâr lojistiği, soğuk hava gemisi lojistiği, deniz lojistiği ve genel kargo alanlarında faaliyet gösteriyor. Ekol Lojistik Türkiye, Almanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Ukrayna, Bosna Hersek, Romanya, Macaristan, İspanya, Polonya, Çekya, Bulgaristan, Iran, Slovenya ve İsveç’te olmak üzere, kapalı alanı 1 milyon metrekarenin üzerindeki dağıtım merkezinin yanı sıra intermodal taşımacılığa fırsat veren altı Ro-Ro gemisi, haftalık 48 sefer yapan blok trenleri ve 5.500 aracıyla Avrupa’nın önde gelen lojistik sağlayıcıları arasında yer alıyor.

Blue Water Shipping ile yaptıkları işbirliğinin ilk adımının Türkiye-Danimarka-Türkiye rotasında hizmet sağlamak olacağını söyleyen Ekol Hat Yönetimi Taşımacılık Direktörü Sait Kurtuluş, “Bu rotaya gelecekte daha fazla müşteri ekleyebiliriz. Yolculuğumuzda önce Ro-Ro gemilerimizle Yalova’dan Trieste’ye ulaşacağız. Sonrasında Trieste-Kiel arası sefer yapan blok trenimiz kullanılacak. Yolculuğun son kısmı ise tırlarla tamamlanacak. Bu aynı zamanda Blue Water Shipping’in Türkiye, Danimarka ve müşterileri arasında tam anlamıyla intermodal bağlantı sunabilmesi anlamına da geliyor” diye konuşuyor.

REYSAŞ LOJİSTİK
TÜRKİYELİN DEPOCUSU

Sıkıntılı yıllarda bile büyüme tutkusunu yitirmeyen lojistik sektörü yatırımlarını tam gaz sürdürüyor. Özellikle son yıllarda firmalar depolama ve taşıma kapasitelerini artıracak yatırımlarına hız verdiler. Bu yıl İstanbul ve Kocaeli’ndeki ticaret merkezlerinde yaklaşık 650 bin metrekarelik yeni depo alanı oluşacak ve bu rakam 2019’un sonunda toplamda yaklaşık 11 milyon metrekareyi bulacak.

“Türkiye’nin depocusu” olarak bilinen Reysaş Lojistik’in halen 200 bin metrekarelik depo yatırımı sürüyor. 2017 yılını yüzde 20 büyüme ile kapatan Reysaş, son beş yılda depo yatırımlarım artırarak çeşitli lokasyonlarda 1 milyon 200 bin metrekarenin üzerinde A+ kapalı depolama kapasitesine ulaştı. Reysaş Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Egemen Döven, “ Halen Çayırova’da 60 bin metrekare, Orhanlı’da 100 bin metrekare, Adana’da 25 bin metrekare ve Ankara Gölbaşı’nda 8 bin metrekare kapalı alana sahip olacak depo inşaatlarımız devam diyor. Tren, depo ve lojistiğe limitsiz para yatırıyoruz. Bu işten kazandığımızı bu işe harcıyoruz” diyor.

İbrahim DÖLEN / Borusan Lojistik Genel Müdürü
Yeni İpekyolu’nu açtı

Borusan Lojistik, Orta Asya bölgesindeki iş deneyimini, güçlü altyapısını ve fiziksel varlığını kullanarak Çin’den Asya, Türkiye ve Avrupa’ya uzanan yepyeni bir yol açtı. Entegre lojistik hizmetleri sunan firma, Çin’den Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine, Türkiye’ye ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya ekspres kara yolu ve multimodal taşıma hizmeti sunuyor. Bu hizmet ile daha düşük maliyetle daha kısa sürede taşıma imkanı sağlanıyor. Çin’in Avrupa’ya açılan kapısı Kazakistan’da beş yıldır yüzde 100 kendisine ait Borusan Logistics International Kazakhstan LLP şirketi ile çalışmalarını sürdüren firma, bu bölgedeki deneyimi ve gücü ile müşterilerine önemli avantajlar sunuyor. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Borusan Lojistik Genel Müdürü İbrahim Dölen şu şunları söylüyor:

“Borusan Lojistik sadece Türkiye’de değil uluslararası pazarlarda da iddialı bir şekilde büyüyor. Çin’den Türkiye’ye, BDT ülkelerine ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya başlattığımız yeni özel taşıma modelimizin pazar payımızı önemli ölçüde artıracağına inanıyoruz. Çünkü sunduğumuz hizmet müşterilerimizin ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Onlar için ciddi ölçeklerde değerin yanı sıra fark yaratıyor ve önemli avantajlar sunuyor. Dış pazarlarda büyümeye devam edeceğiz.”

Firma müşterilerine dört farklı taşımacılık hizmeti sunuyor. Bunların başında karayolu ile taşımacılık hizmeti geliyor. Bu hizmet kapsamında Çin’in her bölgesinden tır ile kapıdan kapıya, 14-18 günde İstanbul’a teslim yapılıyor. Böylece havayoluna göre düşük maliyetle ve denizyoluna göre kısa bir süre içinde yükün taşınması sağlanıyor.

Demiryolu ve karayolunu içeren konteyner ile multimodal taşımacılıkta istasyondan kapıya teslimat 22-24 gün içinde gerçekleşiyor. Bu sayede Çin’den Türkiye ve Avrupa’ya müşteriye özel veya konsolide olarak 41 konteyner ile komple blok tren organize edebiliyor. Haftada üç dört gün düzenli sefer yapan demiryolu ve karayolu taşımacılığını içeren bir başka hizmet de Almatı’da aktarma yapılarak veriliyor.

Bu hizmette 22-24 gün içinde istasyondan kapıya teslimat yapılıyor. Bunun yanı sıra Çin’den Almanya’ya 40 HC konteyner ile blok tren kalkışı da yapılıyor. Borusan Lojistik projelerin her aşamasında müşterileri için katma değerli hizmetler sunuyor. Bunların arasında gümrükleme, parsiyel servis ve Çin’de konsolidasyon depo hizmeti de yer alıyor. Şirket ayrıca Orta Asya’nın her bölgesinde mevcut geniş acente ağı, kapıdan kapıya anında taşıma yapabilme esnekliği, yanıcı ürünleri kara yolu ile taşıma ve Çin’in her noktasında 24 saat içinde araç tedarik imkânıyla da fark yaratıyor.

Taner HOROZ / Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
“Hedefimiz Türkiye büyümesinin üç katı büyümek”

Horoz, ana faaliyet konusu olan lojistik hizmetler alanında iki büyük şirketiyle faaliyet gösteriyor. Horoz Lojistik, yurtiçi komple taşıma, depolama ve dağıtım, uluslararası karayolu ve demiryolu taşımacılığı hizmetleri sunuyor. Horoz BolloreLogistics ise, denizyolu-havayolu forvvarding, konteyner dahili taşımacılık ve proje kargo taşımacılığı alanlarında müşterilerine hizmet veriyor. Halen 29 lojistik merkezimin toplam depolama alanı 270 bin metrekareye ulaştı. Yurtiçi parsiyel taşıma hacmimiz yıllık 3 milyon metreküpü bulurken, yurtiçi komple dağıtım hacmimiz ise 7 milyon tona ulaştı. Yıllık 22 bin uluslararası karayolu yüklemesi yaparken denizyolu taşımacılığında yıllık 115 bin TEU’ya ulaştık. Havayolu taşımacılığı hacmimiz yılda 6 bin ton iken. Demiryolu taşımacılığı hacmimiz ise yıllık 440 bin tona ulaştı. 2017, karlılığımızı, iş hacmimizi yükselttiğimiz oldukça verimli bir yıl oldu. 2017 yılı ciromuz 712 milyon TL olarak gerçekleşti. Yeni işlere, yeni coğrafyalara girmeye ve oraya servis ulaştırmaya yönelik yatırımlarımıza bu yıl da devam edeceğiz.

75 yıl gibi derin bir geçmişi ardımıza alarak yeni yatırımlarımız ile son kullanıcıların adreslerine kadar yapılan ürün teslimini devreye koyduğumuz e-ticaret sistemiyle en kısa sürede ve başarıyla yerine getiriyoruz. Büyüme kadar dönüştürme hedeflerimiz ve uygulamada daha kompleks işlere geçme hedeflerimiz var. Müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu tüm lojistik hizmetlerini entegre bir şekilde sunarak, sınırsız özel çözümler üretebiliyoruz. Bu anlamda kendimizi, hava, kara, deniz, yurt içi, yurt içi ve depolama gibi lojistiğin bir alanında yer almanın  ötesinde, bir bütün olarak en fazla faydayı sağlayabilecek şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz. Böylece müşterilerimizin “tek muhatapla” bütün lojistik süreçlerini yürütüyoruz. Bu durum da müşterilerimize ekonomik avantajın yanı sıra, operasyonel bakımdan da büyük fayda sağlıyor. Horoz BolloreLogistics 2000 yılından bugüne forvvarder taşımacılığı alanında faaliyet gösteriyor. Fransız BolloreLogistics ile Horoz Lojistik iştiraki ile ‘jointventure” olarak kurulan Horoz BolloreLogistics, ortağının 105 ülkede 601 ofis ve 21.000 çalışanı ile oluşturduğu büyük ve güçlü “network”ün bir üyesi olarak, üst düzey bilgili ve deneyimli profesyonellerden oluşan uzman ekibiyle birlikte müşterilerinin özel lojistik çözüm taleplerine tek elden çözüm sunuyor.

Aslan KUT / MNG Kargo Genel Müdürü
“Yatırımlarımızı artırıyoruz”

2017 şirketimiz için önemli bir değişim sürecinin başlangıcı oldu. 2 milyar dolar sermayeli ve hali hazırda devam eden Mavi, Medical Park, Koton, Domino’s gibi firmalara yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin önde gelen bağımsız girişim sermayesi j i Turkven ve sağlık, eğitim, enerji, inşaat, gayrimenkul geliştirme, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki yatırımlarıyla Türkiye’nin güçlü gruplarından Sancak Group’un yatırım desteğini alarak daha güçlü bir yapıya kavuştuk. 2017’de bir önceki seneye oranla yaklaşık yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Teknolojik gelişmeleri MNGkargo ve dijital dönüşümü işlerimizin odağına koyduğumuz 2017 yılının başında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan resmi onay alarak Türkiye’de kargo sektöründeki ilk Ar-Ge Merkezini kurduk. Odağımızda daima insanı tutarak teknolojik yatırımlarımızı artırmayı hedefliyor, bu doğrultuda yatırım planlamalarımızı yapıyoruz. Son dönemde hızla gelişim gösteren e-ticaret firmalarının en büyük destekçisi olarak kargo sektörünün sağladığı altyapı imkanları öne çıkıyor. Biz de e-ticaret entegrasyonumuzu yeni müşteri profiline en uygun hale getirerek teslimat ve alım performanslarımızı yükseltecek süreçler üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm fiziksel süreçleri dijital süreçlerle entegre ederek sahada oluşan veriyi gerçek zamanlı olarak analiz edebilme kapasitemizi geliştirmek üzerine de çalışmalarımız devam ediyor. 80 olan Ar-Ge Merkezi çalışan sayımızı yüzde 20 oranında artırarak yeni inovatif ürün ve hizmetler geliştirmeyi de hedefliyoruz.

Caner TEK / UPS Türkiye Pazarlama Müdürü
“İhracata yönelik servis çalışmalarına hız verdik”

Türkiye, Avrupa bölgesinde ilk beş operasyondan biri; bu yüzden büyük önem taşıyor. Hem geçtiğimiz yıllarda hem de bu yıl UPS’nin sunduğu hizmetleri her gün geliştirmek için çalışıyor olması elbette sonuçlarımıza da yansıyor. Ulaştırma ağımıza, ürünlerimize, teknolojimize ve çalışanlarımıza her gün yatırım yapıyoruz. Dünyada 220 ülkede hizmet sunan UPS, Türkiye’de 2 binden fazla çalışanı ve yüzlerce araçlık filosuyla sektöründe lider konumunda.

2018’in başlangıcından itibaren yeni servislerimizle müşterilerimize daha iyi servis vermek için çalışıyoruz. 2018’in ilk günlerinde faaliyete geçirdiğimiz UPS express servislerimiz ile ertesi güne dört farklı zamana kadar [09:00,10:30,12:00, gün içi) teslimat seçeneği sunarak Türkiye’nin birçok merkezine teslimat gerçekleştiriyoruz.

Bu servisler para iade garantili olup, gerek e-ticaret, gerek endüstriyel üretim ve perakende alanında sektörlerin ihtiyaçlarını karşılıyor. 2018’de de ithalat-ihracatla birlikte yurtiçinde bu sektörlere eğilip yatırımları da yine bu alanlara yapmayı planlıyoruz. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için dış ticaret yatırımlarının ve desteğinin artırılması gerektiğini düşünerek biz de ihracata yönelik servis ve çalışmalarımıza hız verdik. Özellikle uluslararası e-ticarete bir yönelim var. “Hızlı ihracat” dediğimiz Elektronik Ticaret Gümrük Beyannameli (ETGB) gönderiler ihracat gönderilerinde göndericilere daha kolay prosedürler ile zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor.

Ali TULGAR / Mars Logistics Genel Müdürü
”Filomuza 20 milyon euro yatırım yapacağız”

2017 hedeflerimize ulaştığımız bir yıldı. Hadımköy’deki 70 bin metrekarelik yeni lojistik merkezimize 30 milyon euro yatırım gerçekleştirdik. Filomuza yatırımlarımız 2017’de de sürdü. İzmir’deki Ege Bölge Müdürlüğü üzerinden hizmet verdiğimiz Denizli’deki yeni şubemizle bu ildeki müşterilerimize yerinden daha da hızlı ve ayrıcalıklı hizmet sunmaya başladık. İskenderun’da da bir şubemizi bu amaçla faaliyete geçirdik. 2017’deki diğer bir önemli gelişme de “Akıllı Tır, Akıllı Çocuklar” projemizi hayata geçirmemiz oldu. Edirne’de ilköğretim çağındaki öğrencilere yönelik 1-5 Mayıs Trafik Haftası boyunca temel trafik eğitimi verdik ve yaklaşık bin çocuğa ulaştık.

Aynı zamanda İstanbul Yenibosna’daki merkezimizi Balance Güneşli’ye taşıdık. 2017’yi yaklaşık 1 milyar 87 milyon TL ciro ile hedefimize ulaşmış şekilde kapattık. 2018 yılını yeni depomuzu devreye alarak karşıladık. Tuzla Tepeören’de yer alan ve Anadolu yakasındaki dördüncü depomuz olan bu yeni yatırımımız, 27 bin metrekarelik bir alana sahip. Diğer yandan 30 milyon euro yatırımla Hadımköy’deki 70 bin metrekarelik yeni lojistik merkezimiz de birkaç gün içinde devreye girecek. Yıl içerisinde filomıreu daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu yıl filomuza 20 milyon euro yatırım yapmayı planlıyoruz. Araç sayımızı 2 binin üzerine çıkaracağız.

Intermodal taşımacılık sistemimizde de yeni oluşumlara devam ediyoruz. “Optimum Süre, Maksimum Çevrecilik” sloganı ile sürdürdüğümüz intermodal taşımacılık modeline mevcut hatlarımıza ilave olarak Duisburg hattını da ekledik. 96 saat transit süre ile 5 Mayıs tarihinde bölgeye ilk seferini gerçekleştirdiğimiz yeni Türkiye-Duisburg Intermodal hattında Türkiye’deki çeşitli noktalardan alınan malların yüklendiği konteynerler, Halkalı-Duisburg arasında tren seferleri ile taşınıyor. Konteynerler, Halkalı Terminali’ne ulaştıktan sonra gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından trenle yola devam ediyor ve Kapıkule gümrüğünü geçtikten sonra, sırasıyla Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Avusturya rotasını izleyerek Almanya Duisburg’a ulaşıyor.

Sektörümüzün gelişimi açısından Türkiye’nin lojistik master planının ivedilikle hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. 2023 hedeflerine ulaşmak için lojistik sektörünün zayıf yönleri ve altyapı eksikliklerinin net olarak tespit edilip, nasıl iyileştirilmesi gerektiğinin planlanması gerekiyor.

Emre ELDENER / UTİKAD Başkanı
“2018’de yüzde 5’ten fazla büyürüz”

Lojistik sektörünün yüzde 5 büyümesi, yaraların sarıldığı 2017’de görece iyi bir büyüme olarak değerlendirilse de 2018 için sektörün büyüme hedefi yüzde 5’in üzerinde. Ülkemizin lojistik bağlanabilirliğinin artırılması ve ülkemizi çevreleyen koridorların yük akışlarından daha fazla pay alınabilmesiyle bu hedef gerçekleştirilebilir. Yılın ilk çeyreğini incelediğimizde lojistik faaliyetleri doğrudan olumsuz etkileyecek gelişmelerle karşılaşılmamış gibi görünüyor. Ancak aynı dönemde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından 3 Ocak 2018 tarihinde yayınlanan bir genelgeyle ordino için bir tavan ücret uygulaması getirilmiş olması, Taşıma İşleri Organizatörleri Taslak Yönetmeliği’nde hizmet kalemlerine sınırlamalar getirilmesine yönelik düzenlemeler ve devlet tarafından tarifelerle taşımacılık ve lojistik hizmetlerin fiyatlarına müdahale edilmesinin ekonomik karar alma özgürlüğünü ortadan kaldırmaya sebebiyet verecek olması sektör paydaşlarını endişelendiriyor. Buna ek olarak erken seçim sürecine girilmiş olması da sektörü etkileyecektir, diye düşünüyoruz. Türkiye lojistik hizmetler açısından önemi tartışılmaz bir noktada yer alıyor. Kendi iç lojistik potansiyeli ile birlikte Orta Asya, Avrupa, Kuzey Afrika ve Karadeniz civarı ülkeler ile birlikte önemli bir uluslararası lojistik potansiyele sahip. 2023 için belirlenen dış ticaret hedeflerine ulaşılması için lojistik sektörünün de paralel bir büyüme sergilemesi gerekiyor.

RAHÎME BAŞ UÇAR





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir