Takip ve İzleme Teknolojilerinde Başarılı Girişim Visiott

KORONAVİRÜS krizinin başından bu yana dünya genelinde maske, dezenfektan, ilaç gibi ürünlerde dolandırıcılık, hırsızlık, karaborsacılık ve sahtecilik suçlarında artış yaşandı. Hatta bazı devletler maske taşıyan gemilere el bile koydu. Öte yandan pandemi süreci bize tarımm, ülkelerin kendilerine yetebilmesi noktasında ne kadar kritik olduğunu da gösterdi. Tüm bu gelişmeler, başta gıda ve ilaç olmak üzere üretim ve dağıtımın adil olabilmesi için kontrol edilmesi gerektiğini gösteriyor. İzleme ve takip teknolojileri ise bu sorunlara ve muhtemel yaşanacak krizlere çözüm olabilir. İzleme teknolojileri firması Visiott’nin kurucusu Emre Özden, 2012 yılından itibaren Türkiye’de kullanılmakta olan ilaç takip teknolojilerinin pandemi sürecinde yaşanabilecek olası aksaklıkların önüne kolayca geçebileceğini söylüyor. Dünyada karaborsa ve sahteciliğin artış gösterdiği süreçte blockchain ve izleme teknolojilerinin nasıl katkı sunduğunu aktaran Özden, tarım sektörü için geliştirdikleri izleme teknolojilerinin yakında kullanılmaya başlanacağı bilgisini paylaşıyor. Özden ile firmasının faaliyetlerini ve sundukları teknolojilerin özelliklerini konuştuk…

Visiott tam olarak ne yapıyor?

Ana faaliyet konusu müşterilerine anahtar teslimi ürün izlenebilirlik çözümleri sunmak. İzlenebilirlik odaklı tüm donanım ve yazılım çözümlerini, üçüncü parti bir tedarikçi kullanmadan gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda dünyada bir elin beş parmağını geçmeyecek az sayıda firma arasındayız. Motivasyon kaynağımız, izlenebilirlik çözümlerinin Türk ilaç endüstrisindeki 100’den fazla firma tarafından tercih edilmesi ve Made in Turkey etiketiyle çözümlerimizi dört kıtaya ihraç etmemiz. İlaç endüstrisinde üretim ve tedarik zincirinde izlenebilirlik dünyada ilk defa Türkiye’de uygulanmaya başlandı. Firmamızın ilaç endüstrisi ile başlayan izlenebilirlik serüvenine, bitki koruma ürünleri, veteriner ilaçları, kozmetik ürünler, bebek mamaları ve ticari patlayıcıların izlenebilirliği projeleri ile devam etmekte.

Geliştirdiğiniz teknolojiler pandemi sürecinde katkı sunuyor mu? Hizmetlerinizin süreçle ilgili kullanıldığı alanlar var mı?

İzlenebilirlik teknolojileri her ürün için uygulanabilir. Bu teknoloji ürün için uygulanmaya başladıktan sonra artık sahtecilik ve karaborsacılık tehdit olmaktan çıkıyor. Covid-19 sürecinde sahtecilik ve karaborsacılık gibi yasadışı faaliyetlerin artışına şahit olduk. Pandemi öncesi herkesin rahatlıkla ulaşabileceği kalitelide maske, eldiven ve dezenfektan gibi ürünlerin birden bire işlevsiz kopyalarının bile ulaşılamaz olduğunu yaşayarak öğrendik. Eğer bu ürünler izlenebilirlik kapsamında serileştirilmiş olsaydı bireylerin ihtiyaçlarından fazlasını satın alması engellenebilir, karaborsacıların stokçuluk yapmasının önüne geçilebilirdi. Ayrıca bu ürünler için izlenebilirlik bir zorunluluk olarak tanımlanmış olsaydı hiçbir kaydı olmayan merdiven altı üreticiler sahte üretim gerçekleştiremeyecek, üretim yapsa bile satamayacak-tı. İzlenebilirlik çözümlerimiz pandemi sürecinde ilaçların üretimi ve tedarik zincirinde kullanılıyor. Bu ürünlerde tedarik zinciri boyunca izlenebilirliğin çok uzun yıllar önce sağlanmış olması, pandemi sürecinde ilaç ihtiyacının karşılanmasında bir aksaklık yaşanmasının önüne geçti. Takip teknolojileri distopik olarak insanları korkutan konulardan.

Bu teknolojileri Big Brother’a dönüştürmeden kişisel verileri, şahsi özgürlük alanını koruyarak kullanmak mümkün mü?

Hiçbir devlet adamı kürsüye çıkıp halkına esaret vaat etmez. Siyasi görüşü ne olursa olsun her politikacı özgürlükten bahseder. Fakat günümüzde herkesin farkında olduğu şey tüm eylemlerimizin izlenebilir ve kayıt altına alınabilir olduğu. Günümüzde dünyanın en büyük izlenebilirlik sistemi-ç,- rnn uygulandığı ürün insan. Bunun farkında olan gerçek özgürlükçü bilim insanları verici lerin herhangi bir otoriteye bağlı olmadan, dağınık olarak saklanabileceği Blockchain gibi küresel ölçekte uygulaması olan teknolojiler geliştirdi. Bu teknolojiler sayesinde yakın gelecekte izlenebilirlik uygulamaları sonucunda oluşan veriler anonim olarak saklanabilecek ve yetkisi olmayan kişiler tarafından erişilemeyecek. Biz de konvan-siyonel izlenebilirlik çözümleriyle Blockchain teknolojilerini eklemeye 2018’de başladık.

Çiftçiler için geliştirdiğiniz teknolojiler var mı?

Gıda kaynaklı hastalıkları önlemenin ilk basamağı mutlak gıda güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu ise ancak kapsamlı bir izlenebilirlik sistemi kullanılarak mümkün olabilir. Bu nedenle 2017’de tarımsal ürünlerin birinci faz izlenebilirlik sistemleri için Ar-Ge çalışmaları yaptık ve bu çalışmaları ürünleştirdik. Türkiye’de tarımsal faaliyetlerde kullanılan bitki koruma ürünlerinin takip edilebilmesine olanak sağlayan donanım ve yazılımlar ile pazarın yarısına çözüm sağlıyoruz. 2017’de start verilen proje sayesinde çiftçilerin tarımsal üretimde yanlış zirai ilaç kullanımının önüne geçilmesini hedefledik. Tarımda doğru zirai ilaç kullanımı rekolteyi ve ürün kalitesini olumlu yönde etkiledi. Diğer ülkelerin tarımla ilgili sivil toplum kuruluşları ve otoriteleri halen bitki koruma ürünleri takip sistemleriyle ilgili projelerini hayata geçirmekten çok uzak. Ülkemizde bu konudaki yapılan çalışmalar ve saha deneyimlerini uluslararası iş ortaklarımızla düzenli olarak paylaşarak ihracat pazarı oluşturma ve araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Ar-Ge çalışmalarında tohum, toprak, gübre, sulama, iklim, ekipman, zirai ilaç ve hasat gibi birçok sürecin izlenebilirlik kavramına entegre edilmesini hedefliyoruz.

Bu entegrasyon çalışmalarında blockchain gibi gıda endüstrisinde kullanılabilirliği yüksek teknolojiler kullanılmakta. Tüm dünyada halen gelişme aşamasında olan gıda izlenebilirliği için 2021’in başlarında devletlerin çeşitli adımlar atacağını tahmin ediyoruz.

Pandemiden sonra özellikle ilgi gören hizmetleriniz oldu mu?

Bu süreçte yıllardır kolonya, maske ve eldiven gibi ürünleri kaliteli bir şekilde üretmeye çalışan firmaların markaları taklit edildi. Bu firmalar üretmedikleri ürünlere ilişkin müşteri şikayeti almaya başlayınca, markalarının taklit edildiğini ve markalarının güvenliğini sağlayamadıklarını fark ettiler. Birçok üretici, firmamızın izlene-büirlik çözümleri konusunda bilgilendirildi ve birkaçı ile projelendirme çalışmaları tamamlanarak siparişler alındı. Yakın zamanda Türkiye’de ilk defa kolonya ve maske gibi ürünlerde de izlenebüir olduğunu duyacaksınız.

“Karaborsa ve sahtecilik tüm dünyada arttı”

Kısıtlı erişilebilen maske, dezenfektan, eldiven, ateş ölçer gibi ürünler koronavirüs salgınından faydalanmaya çalışan dolandırıcıların sayısını da artırdı. Avrupa Polis Teşkilatı Europol açıkladığı raporda, Mart ve Nisan aylarında Avrupa genelinde güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarda milyonlarca euro değerinde sahte ürün ele geçirildiğini belirtti. Ayrıca, Çin’den ithal edilen maskelerin gerekli medikal normlara uygun olmadığı ve sertifikaların da sahte olduğu tespit edildi. Virüse karşı piyasaya sürülen sahte koruma ürünleri ve ilaçların salgının daha da yayılmasına yol açtığı belirtiliyor. Karaborsa ve sahtecilik gibi yasadışı faaliyetler normal pazar koşullarında dahi var olan bir durum. Dünyanın yarısının karantinada olduğu bir ortamda bu faaliyetler çok daha ciddi ve tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. Çözüm ise Türkiye’nin 2012’den bu yana ilaç takip sistemi uygulamasında kullandığı serileştirme ve izlenebilirlik teknolojileridir. Yasadışı faaliyete konu olabilecek tüm ürünlerin serileştirilmesi ve pazar içerisinde izlenebilirliğinin sağlanması kritik öneme sahip. Her bir ürünün kimliklendirilmesi, ürün serileştirilmesi anlamına geliyor. Örneğin, üretilen her bir N95 maskeye birbirinden bağımsız bir seri numarası (kimlik] verilmesi ve numaranın ürün üzerine karekod ile yazdırılması, serileştirmeye verilebilecek çok basit bir örnek. İzlenebilirlik ise bir ürünün tüm tedarik zinciri boyunca uğradığı noktalarda elektronik bir kayıt sistemi ile takip edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu sayede tüketicilerin ihtiyaçlarından daha fazla ürün satın almasının da, karaborsacılığın da, sahte üretimin de önüne geçilebilir.

500’den fazla proje geliştirdi

Visiott, 2005’te Türkiye’de AGE Bilgisayar Sistemleri ve Otomasyon Faaliyetleri Ltd. Şti. unvanı ile kuruldu. 2009’da İlaç Takip Sisteminin gerekliliklerine uygun donanım ve yazılımlar geliştirmeye başladı. Ardından Visiott markasıyla yurtdışında ilaç, bitki koruma ürünleri, kozmetik ve sivil patlayıcı endüstrilerine özel izlenebilirlik projeleri geliştirdi.

2009’dan bu yana 500’den fazla izlenebilirlik projesini anahtar teslimi olarak tamamlayan firma, 3 bin metrekarelik kapalı alana sahip üretim tesisinde 50’den fazla personeli ile Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine devam ediyor. Yönetim ve üretim faaliyetlerini Ankara’da yürüten firmanın, İstanbul, Düsseldorf, Sao Paulo ve Moskova’da satış ve pazarlama faaliyetleri için çalışma ofisleri bulunuyor.

Ürün Dirier





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir