Bayer, Dijital Tarım Uygulamalarına Yatırım Yapıyor

Gelecek tarımda!..

Bayer, dijital tarım alanında küresel ve yerel girişimlere önem verecek. Şirket bu bağlamda Türkiye pazarındaki hedeflerini de büyüttü. İlk olarak domates ihracatçısı Merko ile yürüttüğü projede domates tarlalarına tarımsal hastalıkları izleme sistemi kurdu…

150 yıllık bir geçmişe sahip olan ve 60 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteren Bayer, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlediği ve her yıl gelenekselleştirdiği tarım konferansı ‘Future of Farming Dialog 2017’de geleceğin dijital tarım dönüşümünden ve gıdanın geleceği gibi birçok konuyu ele aldı. Uluslararası basının ve çiftçilerin yakından takip ettiği ve bizim de takip ettiğimiz konferans iki gün sürdü. Konferansta tarımsal üretimi yüzde 25 düzeyinde artırdığı söylenen son teknoloji traktörler, drone’lar ve toprak/hava sensörleri tanıtıldı; gübreleme ve bitki koruma ürünlerinin nasıl daha hassas kullanılabileceği hakkında bilgiler verildi.

dijital tarim

“TÜRKİYE ÜRETİM (İSLERİMİZDEN”

İlaç, tüketici sağlığı ve tarım ürünlerinde faaliyet gösteren Bayer’in 2016 yılı itibari ile küresel cirosu 46.8 milyar euro. Yıllık Ar-Ge yatırımlarına 4.6 milyar euro düzeyinde harcama yapan firmanın toplamda çalışan sayısı ise 115 bin kişi. 2016 yılında 66 milyar dolarlık bir anlaşma ile dünyanın bir numaralı tohum üreticisi Monsanto’yu satın alan firma, tarım ve tohum teknolojileri konusuna büyük önem veriyor. Bayer’in Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirdiği yatırımların toplam değeri 200 milyon euro’nun üzerinde.

“Türkiye, ekonomi, nüfus ve kültürel etki bakımından dünyadaki en büyük ülkelerden biri” diyen Bayer’in Türkiye CEO’su Hubert Braun, Türk gazetecilere özel olarak yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tarım konusunda büyüme potansiyeli olduğunu ve ellerinden geldiğince ülkenin gelişimine katkıda bulunmak istediklerini dile getirdi.

Bayer’in bir ‘Yaşam Bilimleri Şirketi’ olma stratejisinde olduğunu ve faaliyetlerine bu şekilde devam ettiğini anlatan Braun, “Türkiye’de henüz karşılanmamış tıbbi ve tarımsal ihtiyaçlara yönelik yenilikçi ürünler lanse edeceğimiz bir büyüme planımız var. Türkiye, önemli bir bölgesel üretim üssü. Türkiye, Bayer dünyasındaki ilk 20 ülke arasında yer alıyor. 2016 yılında Türkiye’de 557 milyon eu-ro ciro elde ettik. Kurdaki değişimlere rağmen euro bazında çift haneli büyüme gerçekleştirdik” dedi.

TARIMSAL OKURYAZARLIK

Firmanın İstanbul Topkapı’da sağlık, Gebze’de ise bitki koruma ürünlerini üreten iki tesisi var. Gebze fabrikasında 1989 yılından bu yana 40’tan fazla ülkeye 30 bin tondan fazla ürün ihraç eden firmanın Türkiye’de geliştirdiği yenilikçi ürünleri de bulunuyor. Türkiye’de kuruluşundan bu yana 7 binden fazla kişiye istihdam sağlayan firmada, 60’m üzerinde Türk yönetici küresel pozisyonlarda firmanın yurtdışı ofislerinde görev yapıyor.

Türkiye’nin bazı bölgelerinde yenilikçi ürün ve teknolojilerle verim artışı sağlanabilecek büyük fırsatların olduğunu dile getiren Braun, özellikle tarım okuryazarlığını artırmaya ve çiftçilere yeni teknolojileri anlatmaya yönelik eğitimler verdiklerini söyledi. 2007’den bu yana hububat üretimlerini artıracak modern tarım tekniklerini gösteren ve en gelişmiş tarım koruma ürünlerini anlatan AgroArena etkinliklerini gerçekleştiren firma, çiftçileri, işleyicileri, ithalatçıları, ihracatçıları ve perakendecileri bir araya getiren programlar da oluşturuyor.

200 milyon euro’luk dijital yatırım

Dijital tarım uygulamalarının verimliliğinin artırılmasında önemli rol oynayan Bayer, 2015 yılından 2020 yılına kadarki süreçte dijital yatırımın 200 milyon euro’ya ulaşacağını öngörüyor.

Dijital tarımın Türkiye açısından önemli olduğunu söyleyen Hubert Braun, Türkiye’de uyguladıkları projeyi şu sözlerle özetliyor: “Türkiye’nin en büyük domates ürünü üreticilerinden ve ihracatçılarından Merko ile birlikte yürüttüğümüz proje kapsamında, firma bünyesinde bulunan domates tarlasına küresel domates hastalığı yönetim sistemi kurduk. TomCast isimli bu cihaz ile hava durumu, sıcaklık ve yaprak ıslaklığı verileri analiz edilerek optimum ilaçlama zamanlamaları tespit ediliyor.

Böylece erken yanıklık, geç yanıklık, Septoria yaprak lekesi ve Anthracnose mantar hastalığı gibi hastalıklara yapılması gereken ilaçlamanın takvimi oluşturulabiliyor.”

AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir