Tarımsal Arge ve İnovasyon Destekleri 16. Proje Çağrısı

TARIM ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), Ar-Ge Destek Programı kapsamında 16. proje çağrısını açtı. Üniversiteler, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Ar-Ge birimleri, sivil toplum ve meslek kuruluşları ile şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin geliştireceği Ar-Ge Projelerine 300 bin TL’ye kadar destek verilecek. Çağrıda yüzde 70 olan destek oranı, üniversiteler ve TÜBİTAK Ar-Ge birimleri tarafından geliştirilecek Ar-Ge projelerinde yüzde 100’e kadar çıkacak. Çağrı kapsamında öncelikli Ar-Ge konuları iki grupta toplanırken, özel sektör kuruluşlarının ikinci grupta yer alan öncelikli alanlarda geliştireceği tarımsal Ar-Ge projelerinde destek üst limiti 1 milyon TL’ye ulaşacak.

Bu arada yeraltı maden işletmelerine iş sağlığı ve ‘güvenliği alanında yaklaşık 66 milyon TL destek sağlanacak. Program, finansal destek ve rehberlik programı, hibe ve teknik yardım olmak üzere üç farklı “kategoriden oluşacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Iş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nce finanse edilen Madencilikte îş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (MÎS-GEP) Finansal Destek ve Rehberlik Programı çerçevesinde hibe desteği verilecek.

tarimsal arge ve inovasyon

DESTEK ORANI YÜZDE 100’E ÇIKIYOR

TAGEM’in Ar-Ge Destek Programı kapsamında açılan çağrıda başvuru yapılacak öncelikli alanlar iki grupta toplandı. Birinci grupta yer alan öncelikli alanlarda geliştirilecek Ar-Ge projelerinde Bakanlık destek üst limiti 300 bin TL olup, üniversiteler, TÜBİTAK Ar-Ge birimleri, sivil toplam ve meslek kuruluşları, şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar hariç sermaye şirketleri (özel sektör kuruluşları) başvuruda bulunabilecek. Bu grupta Bakanlık destek oranı üniversiteler ve TÜBİTAK Ar-Ge birimleri için yüzde 100, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşları için yüzde 70 olacak, örneğin kayısı ve antepfıstığında invitro çoğaltmaya uygun anaç geliştirilmesi ve yeni çeşit geliştirilmesi, meyve ve sebzede hasat öncesi pestisit kalıntı miktarlarını belirleyen taşınabilir cihazların geliştirilmesi, sanayi entegrasyonuna yönelik tıbbi aramotik bitkiler ve boya bitkisi çalışması, levrek, çipura ve alabalık ile ilgili ıslah araştırmaları, yerel kaynaklardan organik, organamineral ve biyogübre üretimi, alternatif bitkisel protein ekstratlarının yerli imkanlarla üretilmesi ve ticarileştirilmesi gibi alanlarda geliştirilecek Ar-Ge projeleri için başvuru yapılabilecek. Birinci grup öncelikli Ar-Ge konularından bazıları şöyle olacak:

“önemli bitki hastalık, zararlı ve yabancı ot mücadelesinde yapay zekâ tabanlı tahmin uyarı modellerinin geliştirilmesi, ayçiçeği, pamuk, şeker pancarı, mısır, yeşil mercimek ve kuru fasulye bitkilerinde ileri teknolojiler kullanılarak abiyotik ve biyo-tik stres faktörlerine dayanıklı/toleranslı, pazar taleplerine uygun çeşit geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması. Birinci grupta ‘tarım ekonomisi’ başlığı altında yer alan öncelikli Ar-Ge konuları arasında ise Bakanlık Ar-Ge Destek Programı’nın etki analizi, bölgesel bazda sürdürülebilir tarımsal işletme büyüklüğünün tespiti, ülkesel bazda, tarımsal ürünlerde üretim, pazarlama ve nihai tüketiciye ulaşana kadarki aşamalarda israf ve kayıpların belirlenmesi, belirleme metodolojinin geliştirilmesi ve azaltılmasına ilişkin politika önerilerinin geliştirilmesi yer aldı.”

1 MİLYON TL’YE KADAR DESTEK

İkinci grupta yer alan öncelikli Ar-Ge alanlarında ise şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar hariç sermaye şirketleri başvuru yapabilecek. Bu projelerde, proje bütçesinin en fazla yüzde 70’i Bakanlık destek üst limiti olan 1 milyon TL’yi aşmamak kaydıyla desteklenecek. Bu kapsamda hassas tarım teknolojilerini, yerli hasat makinalarını, hayvancılıkta ahır içi otomasyon, robotik sistemleri, 24-32 metrelik zirai mücadelede kendi yürür ilaçlama makinasını geliştiren, karnabahar, kırmızı pancar, kereviz gibi yerel kışlık sebzelerde veya minör sebze gen kaynaklarından yararlanarak çeşit geliştiren, Türkiye’de doğal olarak bulunan “kuzugöbeği, istiridye, shitake, çaşır, kulacık, reishi, truf gibi egzotik mantar türlerinde ticarete yönelik yerli misel üretimine yönelik Ar-Ge projeleri desteklenecek, ikinci grup öncelikli Ar-Ge konularından bazıları şöyle olacak:

“Kültür bitkilerindeki zararlı organizmalara karşı biyopestisitlerin yerli imkânlarla geliştirilerek ticari formlarının üretilmesi ve ruhsatlandırılması, ilaç hammaddesi olarak değerlendirilebilecek endemik geofit türlerinin geliştirilmesi ve geliştirilen bu türlerden ilaç veya ilaç hammaddesi gibi ticari ürünler üretilmesine yönelik projeler desteklenecek. Kuduz hastalığına karşı GMP şartlarında üretim amacıyla inaktif kuduz aşısı geliştirilmesi, ülkesel olarak gıda ve yem alanında ihtiyaç duyulan enzim ve ürünlerinin mikrobiyolojik yollarla ticari boyutta üretilmesi gibi Ar-Ge projelerine de destek verilecek.”

Öncelikli Ar-Ge konuları kapsamında hazırlanacak projelerde proje ortağı bulunması zorunlu olacak. Sadece birinci grupta tarım ekonomisi başlığı altında bulunan öncelikli alanlardaki projeler için yapılacak başvurularda ise proje ortağı zorunlu olmayacak. Başvurular 9 Ekim 2020 günü saat 18.00 olacak.”

66 MİLYON TL HİBE

MISGEP Finansal Destek ve Rehberlik Programı çerçevesinde yeraltı kömür ve metal madeni işletmelerine iş sağlığı ve güvenliği alanında iki yılda yaklaşık 66 milyon TL (7.6 milyon euro) hibe kullandırılacak. 20 Ağustos.2020 itibarıyla “www.misgep.org/doğrudan hibe” adresi üzerinden başlayan başvuru süreci 25 Ekim saat 23.59’da sona erecek. Projeyle, yasal mevzuata uyumun teşviki ve işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği alanında kapasitelerinin artırılması amacıyla finansal ve rehberlik desteği sağlanması, yeraltı maden işyerlerindeki tahlisiye çalışanlarının sayısının ve niteliklerinin artırılması ve çalışanların acil durumlara hazırlanması amacıyla tahlisiye eğitimlerine finansal destek sağlanması, işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliğine proaktif yaklaşımın sağlanması amacıyla îş Sağlığı ve Güvenliği (ISG) Yönetim Sistemi-KOBİ için-Maden Sektörü standardının entegrasyonunu sağlanması amaçlanıyor. Programa kömür veya metal cevheri üreten yeraltı maden işyeri işleten işveren ya da alt işverenleri, 50-250 çalışanı bulunan yeraltı kömür madenleri, 20-250 çalışanı bulunan yeraltı metal madenleri, kurulu bir iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi bulunmayan, kalan ekonomik ömrü en az 5 yıl olan maden işyerleri başvurabilecek. Proje süresinin iki yıl olarak belirlendiği hibe programından 70 şirket yararlanması öngörülüyor.

İş sağlığı ve güvenliği entegrasyonuna 35 bin TL

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, hibeye ilişkin açıklamasında, belirlenen kriterleri sağlayan 70 işyerinden, 15’ine İSG yönetimi sistemi entegrasyonu için yaklaşık 35 bin TL verileceğini söyledi. Proje kapsamında işletmelere, 24 ay boyunca proje ekibi eşliğinde yapılacak saha ziyaretleri ile iş sağlığı ve güvenliğine yönelik rehberlik desteği sağlanacağını dile getiren Selçuk, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği alanında yeni ve önleyici yaklaşımlar geliştirileceğini vurguladı. Selçuk şunları kaydetti: “Proje ekibince rehberlik desteği verilecek.

Görevli, işletmelerde ilgili taraflara yönelik eğitimler ve bilgilendirmeler yapacak. Seçilen işyerlerindeki toplam 10 bin çalışana sağlık gözetimi yapılacak ve toplam 10 bin çalışana drama yoluyla çalışan eğitimi verilecek. Bin 800 mühendis ve iş güvenliği uzmanına risk değerlendirmesi ve yeni metotlara ilişkin eğitimler sunulacak.”

Baki Remzi SUİÇMEZ /TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı
“Yerli tohum çeşitlerini geliştirecek projeler çok önemli”

Artan dünya nüfusu, gıda güvenliğinin sağlanması için bitkisel ve hayvansal üretimde verimi artıracak Tarımsal Ar-Ge çalışmaları çok önemli. Türkiye’deki Ar-Ge kaynakları miktar olarak düşük olup Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklar artırılmalı. İlgili Bakanlıklarca Ar-Ge Destek Programı’nın etki analizleri yapılmalı ve Tarımsal Ar-Ge çalışmaları desteklenmeli.

Hassas tarım teknolojileri geliştirilmeli. Küresel iklim değişikliklerine uyumlu yeni çeşitlerin geliştirilmesi tarımsal ürün ve gıda arzının güvenliğini korumaya katkı sağlayacak. Özellikle de yerli tohum çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik projeler çok önemli. Üniversite, araştırma enstitüleri, kamu yönetimi ve özel sektör arasında yaşanan kopukluk giderilmeli. Tarımsal Ar-Ge çalışmalarının ayrı ayrı değil, koordinasyon halinde yapılması gerekir. Bu çağrıda olduğu gibi işbirliğini artıracak projeler geliştirilmeli. Araştırma enstitülerinde nitelikli personel sıkıntısı yaşanıyor. Emekli olanların yerine istihdam sağlanamıyor. Liyakata dikkat edilmiyor. Özel sektöre gidişler de var. Tarım ve Orman Bakanlığı ve kamu araştırma enstitüleri, ödenek ve personel olarak güçlendirilmeli.

Gökalp BÜYÜKYILDIZ / Kömür Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
“Çalışanların yüzde 36’sına ulaşılması hedefleniyor”

Yeraltı maden işletmelerinde güvenlik koşullarının iyileştirilmesi için destek projesiyle yeraltı kömür ve metal maden sektöründe çalışanların yüzde 36’sına ulaşılması hedefleniyor. Projede, teknik yardım, finansal destek ve rehberlik programı ile hibe programı yer alıyor. Özellikle madencilik sektöründe proaktif yaklaşıma dayalı iyileştirilmiş çalışma koşullarının desteklenmesi, toplumsal farkındalığın arttırılmasını amaçlayan proje ile tüm paydaşların konuyla ilgili bilgi seviyelerinin geliştirilmesi yoluyla çalışma koşullarının daha fazla iyileştirilmesi öngörülüyor.

Proje kapsamında iş sağlığı ve güvenliği, arama kurtarma gibi nitelikli eğitimlerle beraber toplumun diğer katmanlarının da farkındalığının sağlanması hedefleniyor. Projesi süresince gereken şartları taşıyan yeraltı kömür ve metal maden işyerlerinde İSG profesyoneli görevlendirilmesinin yanı sıra tahlisiye eğitimleri ve maden sektörüne özgü hazırlanan TSE standardının entegrasyonu için finansal destek verilecek. Mevzuatla belirlenen alınacak önlemlerin birkaçı ise şöyle: Yeraltındaki çalışma koşullarının zorluğu dikkate alınarak çıkarılan cevherin özelliğine göre yeraltında zehirli ve patlayıcı gazların takibi, su baskınlarına karşı kontrol sondajı yapılması, ocak girişlerinde bağımsız iki farklı giriş çıkış sağlanması, mekanik havalandırma sistemi kurulması.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir